İçindekiler
Ağlamak, herkesin deneyimlediği evrensel bir davranıştır. İnsanlar her şeye ağlayabilir. Bu çok kişisel bir süreçtir. Bazen üzüldüğümüzde bazen gururlandığımızda, bazen mutlu olduğumuzda gözlerimizden yaşlar süzülür. Bu vücut tepkisinin birçok nedeni olunca gözyaşları her zaman bilimin odağında olan bir konuya dönüştü. Birçok insan, neden ağlama krizi yaşadığını merak ediyor.
Ancak bazen kendimizi normalden daha çok ağlarken bulabiliriz. Bunun yanında, ortalama olarak şu kadar ağlamak normaldir demek de doğru değildir. Çünkü her kişinin normali farklıdır. Kimi insan birçok şeye ağlarken, kimisi ise hiçbir şeye ağlamaz. Bu iki farklı durum da kişinin karakteristik özelliği olabilir. Ancak normale göre daha çok ağlıyorsak bu başka şeylerin göstergesi olabilir. Bu nedenle ”neden bu kadar çok ağlıyorum?” sorusunun cevabı birçok nedene bağlıdır.
Kontrolsüzce Ağlamanın Nedenleri Nelerdir?
Daha önce de bahsedildiği gibi ağlamanın birçok nedeni vardır. Ağlama mekanizmasının tam olarak nasıl işlediği de hala çözülmüş değildir. Buna karşın yine de bazı tahminler vardır. Hormonlar, duygusal çöküntüler, anksiyete gibi nedenler ağlamaların artma veya azalma nedenlerinin bazıları olabilmektedir.
1.Hormonlar
Ağlama davranışı birçok kültürde kadınla ilişkilendirilen duygusal bir tepkidir. Birtakım araştırmalar, bunun hormonal olabileceğini göstermiştir. Erkeklik hormonu olan testesteronun ağlamayı engelleyen bir mekanizması varken, kadınlarda bulunan prolaktinin ağlamayı arttırdığı tahmin edilmektedir. Aynı zamanda hormonlar vücudumuzun düzgün işlemesine yardım eden kimyasallardır. Bu nedenle oluşan hormonal bir düzensizlik de ağlama krizlerinin nedenlerinden biri olabilir. Aldığınız ilaçlar, uyku düzeni, yemek düzeni gibi durumlar hormonları etkileyerek ağlamayı arttırabilir.
2. Hamilelik Sürecindeki Ağlamalar
Hamilelik süreci bir kadının en büyük hormonal değişimi yaşadığı süreçlerden biridir. Hormonların yanı sıra kadın bedeni tepeden tırnağa değişim gösterir. Her gün değişen bir bedenin içinde yaşamak da hiç kolay değildir. Bu nedenle ağlamalar artabilir.
3. Anksiyete ve Stres
Stres herkesin hayatında olan ve aslında hayat kurtarıcı bir uyarandır. Ancak sürekli bir strese maruz kalmak anksiyete bozukluklarına yol açar. Anksiyete bozuklukları sizi istediklerinizi yapmaktan alıkoyabilir. Aynı zamanda ağlamak bir anksiyete belirtisi olarak da kendini gösterebilir. Başka anksiyete belirtileri ise şunlardır: akıldaki hızlı düşünceler, panik olma, kalp çarpıntısı, kas gerginliği vb. (Anksiyete belirtileri için yazımızı okuyabilirsiniz)
4. Yorgunluk Hali
Araştırmalara göre birçok insan, yorgunken daha çok ağladığını söylemiştir. Bugünlerde çok ağladınızı fark ettiğinizde hayat düzeninizi gözden geçirmekte bir fayda var. Bugünlerde daha çok yoruluyorsanız, az uyuyorsanız bu da ağlamaların kaynağı olabilir. Aynı zamanda yorgunluk, anksiyete ve stresten dolayı da ortaya çıkmış olabilir. Özellikle uyumuyorsanız, bedeninizi dinlendirmiyorsanız boş günlerinizi uyuyarak geçirmekte fayda var.
5. Depresyon
Depresif ruh hali de ağlamaların temel sebeplerinden biridir. Her çok ağlayan depresyondadır demek doğru değildir. Depresyon duygusal çökkünlük, üzgün olma, bıkkınlık halidir ve en az iki hafta boyunca devam etmelidir. Depresyon klinik bir durumdur ve tedavi edilebilmektedir. (Depresyon semptomları için tıklayın.)
6. Psödobulbar Etkisi
Bu etki; ani olarak, gelen kontrol edilemeyen ağlama ve gülme atakları ile ilişkilendirilen bir durumdur. Bu kontrolsüz ağlama ve gülme atakları dış dünya ile uyumlu değildir. Bu medikal durum nadirdir. Beynin bir hasar almasının ardından geliştiği düşünülmektedir.
Ağlama Atakları Durdurulabilir mi?
Ağlamak her zaman kötü bir şey değildir. Bazı durumlarda rahatlatıcıdır. Bu nedenle kişi kendisini ağlamamak için baskılamamalıdır. Özellikle kişi hep ağlayan biri ise bu belki sadece kişinin mizacıdır. Başka bir nedeni yoktur. Ancak normalin dışında gelişen ağlama atakları varsa kişi bir süre kendini izlemelidir. Bu ağlamalar biyolojik veya psikolojik bir durumun göstergelerinden de olabilir. Eğer durum buysa bir sağlık kuruluşu ile iletişime geçmek faydalıdır.
Kaynaklar
Bir önceki yazımız olan Kaygı mı Korku mu? başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.
