Bu içerik Klinik Psikolog Esra Sarıçamlık tarafından hazırlanmıştır.
Kaygı kişinin hayatında karşılaştığı durumlar ve olaylar karşısında yaşadığı zorluklar sonucunda ortaya çıkan duygu durumudur ve uyarılmışlık halidir. Gün içerisinde pek çok kez kaygı kelimesi ağızdan çıkar. Gelecek kaygısı, sınav kaygısı, ayrılık kaygısı gibi. Her kaygı bireyi olumsuz yönde etkilemez. Belli seviyedeki kaygı düzeyi bireyi günlük işleri için motivasyon bulmasını sağlar. Bu duygu kontrol edilemediğinde kişinin var olan potansiyelini gerçekleştirmesini engeller. Çok az düzeydeki kaygı motivasyon eksikliğine neden olurken çok fazla olması da bireye zarar verir.
Toplum ve Çevrenin Gelecek Kaygısına Etkileri
İnsan sosyal bir varlıktır, içinde yaşadığı toplumun birey üzerinde etkisi vardır. Bunların içinde aile ilk sıradadır. Bireyin sağlıklı bir ilişki geliştirmesinde aile, diğer çevrelerden daha yüksek güce sahiptir. Diğer en önemli faktörlerden biri de okuldur. Çocuk 6 yaş itibari ile okula başlar. Üniversite yıllarına hayatının nasıl gideceğini az çok kestirebilen birey, sonrasında onu neler bekliyor kaygısı yaşar. Dolayısıyla genci belirsiz olan bir süreç bekler. Öğrencilik döneminin bittiği hayatında yeni bir evrenin başlayacak olması gençler için kaygı uyandırıcı olabilmektedir.
Özellikle üniversitelerin son yılı mezun olduktan sonra hayatlarında yeni bir döneme girmesi açısından ayrı öneme sahiptir, sonra ne olacak meselesi gençler için kaygı kaynağı olabilir. Okul sonrasında belki ekonomik olarak aileden alınan maddi desteğin kesilecek olması, bu destek olmadan hayatına devam edebilecek mi, istediği gibi bir iş bulabilecek mi gibi düşünceler gençlerin yoğun bir anksiyete yaşamalarına neden olabilmektedir. Değişimler yaşamın her döneminde çok önemlidir. Eskiden yeniye geçiş, var olan bir düzenden farklı bir düzene geçiş çoğu zaman endişe yaratır.
Kaygının ideal düzeyde kalabilmesi çok önemlidir, ideal düzeyde kalan kaygı bireyin kaygı duyduğu olay veya durum karşısında harekete geçmesini, çözüm için çabalamasını sağlar. Günlük hayatı işlevsiz hale getirmediği sürece kaygı bireyin hayatındaki şartları değiştirmek için gerekli motivasyonu sağlayacaktır. Üniversite sonrasında gençler arasında görülen mesleki kaygılar ve belirsizlikler oldukça yaygındır bu nedenle yaşanan kaygı da normaldir. Ancak bu kaygı geleceğe yönelik başarısız olmak endişesi taşıyordur. Bu düşünce beraberinde pek çok olumsuz düşünceleri de beraberinde getirir. Bu dönemde gençler için bir yol haritasının çizilmesine yardımcı olmak onlardaki bu kaygı seviyesinin azalmasına fayda sağlayacaktır, ailelerin tutumu ve akran desteği gencin kaygısının azalmasına, farklı seçenekleri görüp değerlendirme şansını arttıracaktır. Belli bir hedefin olması genci hedefi doğrultusunda çalışmaya, araştırmaya götürür. Olumsuz düşünceler karşısında daha önce üstesinden geldiği zorlukları ve bireysel gücü hatırlatacak şeyleri düşünmek ve ifade etmek bu dönemin geçmesini kolaylaştıracaktır.
Kaynak:
Özkan, K. K. (2011). Kaygı (Anksiyete). http://www.sokrates- psikiyatri.com.tr/index.php/makaleler/detay/18 (Erişim Tarihi: 20.09.2014)
Çakmak, Ö. ve Hevedanlı, M. (2005). Eğitim ve fen edebiyat fakülteleri biyoloji bölümü öğrencilerinin kaygı düzeylerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, 4(14), 115-127. http://www.esosder.com/dergi/14115-127.pdf (Erişim Tarihi: 10.03.2013).
Bir önceki yazımız olan Yeşil Yerlerde Yaşamak Bilişsel İşlevleri Arttırıyor başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.