Ana sayfa Genel Öz Şefkat Ve Psikopatoloji

Öz Şefkat Ve Psikopatoloji

131
https://pixabay.com/tr/illustrations/eller-tutma-kucaklayan-sevgi-dolu-718562/

Bu içerik, Klinik Psikolog Pelin Bingöl tarafından hazırlanmıştır

Şefkat, kişinin diğer insanların acıları karşısında duyduğu bir histir ve beraberinde bahsi geçen acıların yaratmış olduğu negatif etkileri hafifletmek amacıyla yardım etme güdüsünü içinde barındırmaktadır. Budist temelli psikolojide, şefkat başka kişilerle
sınırlı değildir aynı zamanda kişinin kendisini de kapsamaktadır ve kişinin başka kişilere şefkat gösterebilmesi için, ilk önce kendisine şefkat göstermesinin gerekli olduğuna inanılmaktadır.
Öz Şefkatin Bileşenleri
Kendine Karşı Nezaket (Öz Sevecenlik)
Bir yakınımız bir konuda hata yaptığında ya da başarısızlığa uğradığında o kişiye karşı hoşgörülü, kabullenici ve destekleyici bir yaklaşım sergileyebilmekteyiz. Ancak benzer bir durumu kendimiz yaşadığımızda bir yakınımıza gösterdiğimiz empatinin
aynısını kendimize karşı göstermeyiz. Örneğin bir yakınımız hata yaptığında ona ‘’Hata yapmak çok doğal bir şey. Bir dahaki sefere biraz daha dikkat edebilirsin’’ diyebilirken kendimize ‘’Fazlaca tembel ve salaksın, utanç duyuyorum senden!’’ gibi eleştirel ve
kırıcı bir dille kendimize yaklaşırız. Kendimize karşı bu yaklaşımımız sürecin bizim açımızdan daha da zorlaşmasına yol açar. Bu noktada öz-sevecenlik insanın benzer
durumlarda bir arkadaşına yaklaştığı gibi yaklaşabilmesini ve kendisine aşağılayıcı ve yargılayıcı bir dil kullanmaktan ziyade rahatlatıcı ve destekleyici bir dille yaklaşılmasını
tanımlamaktadır.
Ortak İnsanlık Bilinci
Ortak insanlık bilinci; kişinin tecrübe ettiği negatif olayları yalnızca kendisinin deneyimlediğinin aksine yer yüzünde yaşayan her insanın benzer durumları tecrübe edebileceğinin bilincinde olmasıdır. Ancak çoğu insan olumsuz bir yaşam olayı
deneyimlediğinde, güçlük yaşayanın yalnızca kendisi olduğunu düşünür. Bu düşünce de kişinin yalnız hissetmesine neden olarak acısını daha da arttırmaktadır.
Farkındalık
Bu kavram, kişinin odağını bilinçli bir biçimde şu anki zaman dilimine yönelterek, hissettiği pozitif ya da negatif hisleri fark etmesi ve bunları dönüştürmeye çalışmadan olduğu haliyle
benimsemesidir. Kişi farkındalığı ele aldığında, mevcut anın hakikatini kaçınmadan, eleştirmeden ve bastırmaya gitmeden kucaklayabilmektedir (akt: Bishop ve ark., 2004).

Öz Şefkat ve Psikopatoloji
Öz şefkat kavramını ele alan çalışmalar incelendiğinde öz şefkatin depresyon, bağımlılıklar, kaygı bozuklukları, yeme bozuklukları ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi pek çok patoloji ile ilişkisi olduğu anlaşılmıştır.
Depresyon deneyimleyen kişilerin kendilerine, geleceklerine ve hayata yönelik olumsuz düşüncelere sahip oldukları bilinen bir gerçektir. Ancak öz şefkat düzeyi yüksek olan kişiler problemleri çok fazla biricikleştirmeden, kendisini abartılı bir biçimde eleştirmeden, doğru ve yanlış tarafları ortak bir düzeye getirmektedir. Bu şekilde yaklaşan bireyler kendilerini engellenmiş hissetmezler ve depresyona girme olasılığı daha az olmaktadır (Gür, 2020). Kaygının tanımında, gelecekte gerçekleşebilecek ihtimallere karşı olumsuz düşünmek vardır. Bu düşünceler yakın zamanda girilecek bir iş mülakatı veyahut yakın
zamanda yapılacak lise giriş sınavından kaynaklı olabilir ancak bunlar bireyi şimdiden kaygılandırabilir. Öz şefkat kişinin farkındalığını yükselterek kişinin o ana odaklanmasını sağlar ve böylece gelecek ve geçmişe çekmez. Böylelikle, öz şefkatin
kaygı düzeyini azaltarak anksiyeteyi engellediğinden bahsetmek mümkündür. Travma Sonrası Stres Bozukluğu anlam olarak; deprem, ölüm, sel ve savaş gibi dehşet verici olaylar deneyimledikten sonra belli bir vakit geçmesine karşın etkilerinin
devam etmesi sonucunda meydana gelen psikopatolojik bir sıkıntıdır. Ancak bu olayı deneyimleyen kişiler bu durumu yalnızca kendilerinin yaşadıkları fikrine kapılabilirler ve buna bağlı olarak kaygı düzeylerini arttırlar. Buna rağmen öz şefkatin ortak
paydaşım bileşeni sayesinde deneyimlenen olumsuz olayların her insanın karşılaşıp yaşayabileceğini kendimize hatırlatabilir ve bu sayede olumsuz duygularımızın düzeyini azaltabiliriz.
Öz şefkat, yeme bozukluğunda sıklıkla görülen kendini eleştirme, bedeni reddedici tutum sergileme ve sosyal geri çekilme gibi özelliklerle ilişkilendirilmektedir. Nitekim, öz şefkatin aşırı özdeşim, kendini yargılama ve tecrit duygusu boyutları, yeme
tutumlarının etiyolojisinde bulunan etmenlerle bağlantılı görülmektedir (Aşcıoğlu, 2021).Son olarak pek çok araştırma, öz şefkat düzeyinin artmasıyla beraber yirmi dört saat
içerisinde tüketilen sigara sayısında ve alkollü içecek tüketim miktarında azalmaların olduğu görülmüştür (akt: Er, 2020).

KAYNAKLAR
Aşcıoğlu. T. (2021), Üniversite Öğrencilerinde Öz-Şefkat, Aleksitimi ve Fonksiyonel Olmayan
Tutumların Yeme Tutumları ile İlişkisi, Yüksek Lisans Tezi, Sağlık Bilimleri Üniversitesi,
Hamidiye Sağlık Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.
Gür, T. (2020), Yetişkin Kadınlarda Öz Duyarlılık ile Beden Algısının Duygusal Yeme Arasındaki
İlişkinin İncelenmesi, Yüksek Lisans Tezi, Üsküdar Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,
İstanbul.
Er, M. (2020), Genç Yetişkinlerde Yalnızlığın Sosyal Kaygı, Sosyal Beceri ve Öz-Duyarlık
Açısından İncelenmesi, Yüksek Lisans Tezi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, Lisansüstü
Eğitim Üniversitesi, İstanbul
Bishop, S. R., Lau, M., Shapiro, S., Carlson, L., Anderson, N. D., Carmody, J., et al., (2004),
Mindfulness: A Proposed Operational Definition, Clinical Psychology Science and Practice, 11,
191-206.

Bir önceki yazımız olan Otizm Spektrum Bozukluğu Nedir? başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here