Bu içerik, Klinik Psikolog Pelin Bingöl tarafından hazırlanmıştır.
Savunma Mekanizması Nedir?
Savunma mekanizmaları ilk olarak, adına hemen hemen hepimizin aşina olduğu Sigmund Freud tarafından belirlenmiştir. Savunma mekanizmaları, insanların, onlara kötü hissettiren fikirlerden, bireylerden veya olaylardan kaçınmak amacıyla geliştirdikleri eylemlerdir. Freud bu eylemleri, insanların büyük hüzünlerden, öfke, suçluluk ve utanç gibi duygulardan kaçınmak amacıyla
bilinçdışı bir şekilde yaptığını söyler. Günlük hayatta da hepimizin kullanabildiği bu savunma mekanizmaları ancak çok sık ya da uzun süre kullanıldığında bir problem haline gelmektedir.
Reaksiyon Formasyon Nedir?
Birey kendi içindeki yasak olan bilinçdışı dürtü ve eğilimlerinin tam zıttı tepkiler göstererek benliğini savunmaya çalışabilmektedir. Örneğin içindeki nefret, kabalık ve kin eğilimlerine karşı birey aşırı derecede nazik ve kibar; kirlilik ve pislik eğilimlerine karşı anormal derecede titiz ve
temizlik düşkünü olabilmektedir.
Benlikçe kabul edilemeyen birçok dürtü ve gereksinimler aşırı baskıcı, bağnaz, ahlakçı bir tutumla durdurulmaya çalışılabilinir. Her türlü bağnazlığın altında karşıt tepki kurma mekanizmasını
görebilmek mümkündür. Örneğin Allah’ı seven, ona bağlı olan, ahlak değerlerinden bir sorunu olmayan bir birey için bunlar dinginleştirici ve mutluluk verici hisler olabilir. Ancak devamlı olarak dinden, imandan bahsederek başka kişileri ayıplayan ve aşırı dinci görünen bireyin yaptığı, kendi içindeki ayartıcı fikirlere karşı bir yaklaşım geliştirme çabasından başka bir şey değildir. Aynı yaklaşımı herhangi bir ideolojinin tarafları arasında da görebilmek mümkündür. Herkeste ideolojiden sapma gören ve bunlara yönelik şiddetle mücadele eden kimseler, aslında kendi
içlerindeki inançsızlıkla uğraşmaktadır.
Bazı karşıt tepki oluşturma biçimleri örnekleri şunlardır:
Bilinçdışı Arzu Dönüştürülmüş Biçim
Oral agresif dürtüler(yamyamlık fantezileri)………….Vejetaryenlik
Öldürme arzuları………………………………………….Barış yanlılığı
Kirletme arzuları…………………………………….. Temizlik takıntısı
İnançsızlık…………………………………………………Bağnazlık
PEDOFİLİ- REAKSİYON FORMASYON
Kişi kendi arzusunu bastırmaya çalışır ancak bastırma yeterli olmazsa, ego ortaya çıkabilecek olan kaygıyla baş edebilmek için reaksiyon formasyonu kullanabilir. Bu sayede kendi pedofilik arzuları tam tersi tiksinmeye ve hoşnutsuzluğa çevrilir. Bunun sonucu olarak pedofillere ve pedofiliyi çağrıştıran her şeye karşı olumsuz duygu hissedilir. Kişi pedofililere karşı mücadele eder ve onları ortadan kaldırmak için büyük çaba harcar. Aynı zamanda kendi içindeki pedofiliği dışarında baskı ve kontrol altında tutmaya hatta yok etmeye çalışır. Ayırt edici bir nokta ise birçok insan pedofili kişilere karşı farklı pek çok olumsuz duyguyu hissedebilir. Ancak bahsi geçen savunma mekanizmasını kullanan kişilerin, pedofilli kişilerden rahatsız olmaları ve onlara karşı tiksinme gibi
olumsuz duygular hissetmeleri diğer kişilere nazaran daha güçlüdür. Bu durum bu savunma mekanizmasının kullanıldığına dair bir ipucu vermektedir. Reaksiyon formasyon kullanan bir kişi bilinç dışında diğer pedofililere, kendisini bu konuda nasıl
engelliyorsa onlarında kendilerini engellemeleri gerektiğini, onların kendi arzularına göre hareket etmesinin kendisini kışkırttığını ve bu şekilde kendisininde kontrolünü sağlamakta zorlandığını
söylemektedir. Pedofili için bu savunma mekanizmasına örnek olabilecek en belirgin haber ise ABD’nin Pensilvanya eyaletinde yüzlerce Katolik rahibin binden fazla çocuğa cinsel istismarda
bulunduğunun ortaya çıkmasıdır. Din açısından bu konuda oldukça karşı tutuma sahip olan kişilerin pedofili çıkması büyük bir soru işareti uyandırmıştır. ‘’Spotlight’’ filmi de bu konuya değinmektedir. Konuyla ilişkili bir diğer haber ise Carl Beech adlı kişinin, kamuoyununda yakından tanıdığı birçok siyasetçi ve bürokratlar hakkında pedofili dahil pek çok suçlamada bulunmasıdır. Olay sonunda, suçlamaların yalan ihbar olduğu gibi Carl Beech ’in kendisinin de bir pedofili olduğu
ortaya çıkmıştır. Bu tarz örnekler elbette pedofili ile de sınırlı değildir. Aynı zamanda eşcinsel arzular olan bir kişinin
homofobik bir tutum sergilemesi veyahut uyuşturucu kullanan bir kişinin uyuşturucu ile mücadele derneği başkanı çıkması gibi haberler de karşımıza çıkmaktadır. Homofobik siyasetçi Aharonyan
sıklıkla basına Ermenistandaki LGBTİ toplumunu hedef alan demeçler veren ve Avrupa Birliği Delegasyon ofisi önünde birkaç genç adamla birlikte LGBT bayrağını yakmaklasıyla gündeme
gelmiştir. Ancak daha sonrasın gay partner sitesinde eşcinsel erkeklerle cinsel birliktelik yaşamak için iletişime geçtiğini gösteren videoları ortaya çıkmıştır. Bir diğeri bu yıl şubat ayında Konya’ da polis tarafından durdurulan ve üzerinden uyuşturucu hap çıkan Latif I.’nın Uyuşturucuyla Mücadele ve Eğitim Derneği’nin kurucu üyesi olduğu ortaya çıkmıştır.
Tüm bu durumlar yalnızca bahsi geçen reaksiyon formasyon savunma mekanizmasıyla açıklanır gibi bir iddia elbette ki söz konusu değildir. Ancak tanıma uygun olarak bu tarz aşırı baskın, bağnaz ve ahlakçı bir tutumla durdurulmaya çalışan, sık sık duruma ilişkin konuşup başkalarını suçlayan kişide kendi ayartıcı düşüncelere karşı bir tutum geliştirme çabası olabileceği düşünülmeli ve araştırmalıdır.
Kaynakça
‘’Savunma mekanizmaları nedir ve nasıl işler?’’ erişim: 28 Ağustos 2022, https://www.dbe.com.tr/tr/yetiskin-ve-aile/11/savunma-mekanizmalari-nedir-ve-nasil-isler/
Bir önceki yazımız olan İntiharda Klinik Görüşme Süreci başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.