Bu içerik, Klinik Psikolog Pelin Bingöl tarafından hazırlanmıştır.
Düşünce hataları veya bilişsel çarpıtmalar işlevsel olmayan ve gerçeğe dayanmayan düşünce kalıplarıdır. Sonuç olarak, olaylara gerçekte olduğundan daha negatif bakmamıza yol açmaktadır.
Her birey dönem dönem, bilhassa da kendisini kötü hissettiği anlarda düşünce hatalarına (bilişsel
çarpıtmalara) düşmektedir. Bu durum insan olmanın bir parçası olduğu için anlaşılırdır.
Düşüncelerimiz bizim nasıl hissettiğimizi ve nasıl davrandığımızı etkilemektedir. O sebeple bu
düşünce yapılarının kullanımının yoğunlaşması pek çok psikolojik soruna yol açabilir. Bu
durumların önüne geçebilmek adına düşünce hatalarımızı fark etmemiz oldukça önemlidir.
Kullandığınız düşünce hatalarını fark ettikten sonra düşüncelerinizi psikolojik sağlığınızı negatif
yönde etkilememesi adına tekrardan çerçeveleyebilmeniz mümkündür.
1-HEP YA DA HİÇ (SİYAH-BEYAZ) DÜŞÜNCESİ
Düşüncelerin aşırı olumlu veya aşırı olumsuz kutuplara kaymasıdır. Başka bir ifadeyle ‘’gri’’ alanı
görmeksizin, yalnızca aşırıları görmektir.
Örneğin, ödev teslimi olan bir öğrencinin 80 puanlık bir ödev hazırladığını düşünelim. Bu bilişsel
çarpıtmaya sahip bir öğrenci ‘’80’’ puan her ne kadar yüksek ve geçerli bir not olsa da 100 puan
kısaca tam puan alamayacağını bildiği için ödevini teslim etmeyip dersten kalabilir.
Benzer şekilde tek bir sınavdan kötü bir puan aldığında kendini tamamen başarısız bir kişi olarak
tanımlayabilir. Özetle, performans mükemmelin altında ise, kişi kendisini tamamen başarısız
görmektedir.
En küçük bir hata kişinin kendisinin tamamen başarısız, yetersiz ve değersiz hissetmesine sebep
olabileceği için bu kişiler herhangi bir hata yapmaktan aşırı derecede endişe etmektedirler. Ancak
durumları bu şekilde yorumlamak gerçek dışıdır; çünkü hayat çok nadir olarak ‘’ya öyle ya da
böyle’’dir. Yani hiç kimse bütünüyle başarılı ya da tamamen başarısız değildir. Benzer şekilde, hiç
kimse her şeyiyle çekici ya da tamamıyla çirkin değildir.
2-FELAKETLEŞTİRME
’’Bir hata yaparsam, işimi kaybedeceğim’’
‘’Bu dersten düşük bir not alırsam, asla okuldan mezun olamayacağım’’
Kişiler bir takım durumların sonuçları için gerçekçi olmayan bir şekilde olumsuz senaryolar
düşünebilir ve bu durum sonucunda kaygı seviyeleri yükselir. Kısaca olabilecek en kötü sonuç
tahmin edildiği ve abartıldığı zamandır. Ancak çoğunlukla sonuç beklendiği kadar kötü olmaz veya
gelişen olumsuz sonuçlar sorun çözme yöntemleri ile basitçe halledilir.
3-ZİHİN OKUMA
Başka kişilerin düşüncelerini tahmin etmektir.
‘’Benim tembel biri olduğumu düşündüler.’’
‘’Aslında benimle konuşmak istemedi’’
Diğer insanların ne düşündüklerini asla kesin olarak bilemeyiz. Elbette vücut dillerini bir ipucu
olarak kullanarak çeşitli tahminlerde bulunabiliriz ancak bunlar sadece hatalı olmaya meyilli
tahminlerdir.
4-AŞIRI GENELLEME
Tek bir olumsuz olayın her şeyi etkiliyor olarak görülmesi ya da her şeyin ters gideceğinin işareti
olarak görülmesidir.
‘’Arabamı kuş pislemiş, buda benim şansım kuşlar hep benim camımı buluyor’’
‘’Bu kız çıkma teklifimi kabul etmedi, benim hiç sevgilim olmayacak. Hiçbir kız benimle çıkmak
istemeyecek yaşamım boyunca yalnız olacağım’’
! Bir bağlamda negatif bir şey meydana geldiğinde, başka bağlamlarda da bunun olacağını
varsayamayız.
5-KİŞİSELLEŞTİRME
‘’Benim yüzümden herkes mutsuz’’
‘’Buluşmayı iptal ettiler çünkü benimle görüşmek istemiyorlar’’
Bireyin, aslında başlıca sorumlusu olmadığı olumsuz bir olayın sebebi olarak kendisini görmesidir.
Başka bir ifadeyle hatalı değil iken kişinin durumdan kendisini sorumlu tutmasıdır. Ancak
unutulmamalıdır ki çoğu durum veya olay tek bir kişinin sorumluluğunda veya tek kişinin hatası
değildir.
6-FALCILIK
Bir durumun sonucunu önceden olumsuz bir şekilde tahmin etmektir.
‘’Bir anlamı yok, bu konuda başarısız olacağım.’’
‘’Hep böyle olacağım’’
‘’Mesajıma cevap vermiyor, kesin benden ayrılacak’’
!! Falcılık özellikle zararlı bir düşünme hatasıdır. Zararlıdır çünkü bir şeyin gerçekleşeceğine güçlü
bir şekilde inanırsak, istemeden bunun olmasını daha olası kılacak şekillerde davranabiliriz. Bu iyi
bilinen bir psikolojik etkidir ve bu etkiye ‘’kendini gerçekleştiren kehanet’’ denmektedir.
7-ZİHİNSEL FİLTRE
Deneyimlediğiniz bir olayın yalnızca olumsuz bir yönüne odaklanıp onu genele yorarsanız zihinsel
filtre yapmış olursunuz. Bu bilişsel çarpıtma türünü depresyon hastalarında sıklıkla görmek
mümkündür.
Örneğin sınavda 10 sorudan 2 sini yapamayan kişi yalnızca 2 soruya takılarak dersi
bitiremeyeceğine karar verebilir.
8-OLUMLU OLANI GÖZ ARDI ETMEK
Olumlu bir şey olduğunda bunu şans kabul ederken, olumsuz bir şey olduğunda, sizden kaynaklı
olmasa bile, kendinizi suçlamak olumluyu görmezden gelmektir.
‘’Bunu sadece kibarlık olsun diye söyledi’’
‘’Bu problemi çözmem büyük bir mesele değil, bunu herkes yapabilirdi’’
9-DUYGUSAL MANTIK YÜRÜTME
Bir durumun gerçekliğinin kanıtı olarak duygu durumu kullanmaktır. Başka bir ifadeyle, olumsuz
hislerinizin aslında gerçeği yansıttığına inanırsınız: ‘’hissediyorum, o halde gerçek olmalı.’’
10-ETİKETLEME
Bireyin bazı olayları yanlı olarak yorumlamasıyla kendine ve diğer kişilere katı, genel ve negatif
sıfatlar yakıştırmasıdır
‘’Ben beceriksizin tekiyim’’
‘’Bencil bir insan’’ vb.
Bir önceki yazımız olan Çocuklarda Normal Motor Gelişim Basamakları başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.