Bu içerik, Klinik Psikolog Öznur Büber tarafından hazırlanmıştır.
“Mindful” ebeveynlik, duygularınız tarafından kaçırılmak yerine, neler olduğuna bilinçli dikkatinizi verdiğiniz anlamına gelir. Mindfulness, geçmiş hakkında düşünmek ve gelecek kaygısından kurtularak şu ana odaklanmakla ilgilidir. Mindfulness, olayları/duyguları değiştirmeye veya görmezden gelmeye çalışmak yerine, olup bitenleri kabul etmektir.
Mindful bir ebeveyn olmak, hissettiğiniz şeye dikkat etmeniz anlamına gelir. Bu, sinirlenmeyeceğiniz veya üzülmeyeceğiniz anlamına gelmez. Tabii ki zorlayıcı duygular da
hissedeceksiniz, ancak bunlara dikkat etmeden hareket etmek ebeveynliğimizi tehlikeye sokacaktır.
Beyin ile ilgili çalışmalar yapan klinik psikolog Dr. Dan Siegel, stresli ebeveynlik anlarında “kontrolümüzü kaybedebileceğimizi” veya “çılgına dönebileceğimizi” açıklıyor.
“Küplere binmek/çılgına dönmek”, çok çabuk oluyor ve bu sırada çocuklarımızın bizi nasıl algıladıklarını düşünmüyoruz. Tepkilerimiz çocuklar için korkutucu olabiliyor ve çocuklar
yetişkinlerin strese nasıl tepki verdiğini modelliyorlar. Cevap vermeden önce durup daha dikkatli olmayı tercih edersek, çocuklara da tepki vermek yerine durup düşündükten sonra
yanıt verebileceklerini öğretebiliriz. Kendi duygularımızı ve davranışlarımızı yönetmek, çocuklara da nasıl yönetileceğini
öğretmenin anahtarıdır. Havayollarının, çocuğunuzun maskesini takmadan önce kendi oksijen maskelerimizi takmamızı söylemesinin nedeni budur. Çocuğunuzun olaylara verdiği cevapları düzenlemede onlara model olabilmeniz için öncelikle kendi tepkilerinizi düzenlemeniz gerekir.Ne yazık ki, stresli, tükenmiş veya bunalmış olduğunuzda, çocuğunuz için uygun bir
model olamazsınız. Mindful davranışlar sergilediğimizde duygularımızı ve düşüncelerimizi daha çok fark
edebilir ve çocuklarımızın ihtiyaçlarına, düşüncelerine ve duygularına daha farkında olabiliriz. Kendi duygularımızı fark etmekte ve düzenlemekte daha başarılı oluruz.
Mindful Ebeveynlik İçin 3 Anahtar Faktör
1. Çocuğunuzla çatışma halindeyken kendi hislerinizi fark edin
Duygunuzu engellememeye veya durdurmamaya uzaklaştırmayın, yargılamayın veya reddetmeyin. Duyguyu çalışmayın, olduğundan daha büyük hale getirmeyin. Siz duygularınız değilsiniz ve duygulara etki etmek zorunda değilsiniz. Sadece orada olun ve kendinizi o “an”a getirin. Olanlar için kendinizi veya çocuğunuzu suçlamanız gerekmediğini kendinize hatırlatın. Ardından, çatışmayı çocuğunuzun gözüyle görmeye çalışın. Bir öfke ya da tartışma sırasında çocuğunuzda var olan iyi yönleri göremiyorsanız, çocuğunuzla yakın ilişkide hissettiğiniz bir zamanı düşünün ve nezaketle karşılık verin. Tetiklendiğinizde çocuğunuzun bu versiyonunu hatırlamaya çalışın.
2. Öfkeyle cevap vermeden önce duraklamayı öğrenin
Farkındalığın en zorlu ve en önemli kısmı, anın sıcağında bu sakin alanı bulabilmektir. Dikkatimizi bedenimizde ve nefesimizde odaklayarak bu boşluğu bulmak için çalışıyoruz,
çünkü duygular kendilerini bedende veya nefesteki değişiklik olarak gösteriyor. Yavaşlayıp vücudumuza ve nefesimize odaklandığımızda, fizyolojik bir değişim meydana gelir. Bu
değişim refleks yanıtlarımızı azaltan ve prefrontal korteksimizin yeteneklerini (duygu düzenleme, problem çözme, stresle mücadele…vb.) arttıran bir değişimdir. Tüm bunlar, sizi duygunuz ile kalabileceğiniz sakin bir alana götürür.Bu alanda kendi
düşüncelerimizi şu ana döndürüp, bunları nasıl kontrol etmek istediğimizi veya nasıl tepki vereceğimizi seçebiliriz.
3. Çocuğunuza katılmasanız bile, çocuğunuzun bakış açısına dikkat ederek dinleyin. Çocuğunuz bir çocuk gibi davranacak! Bu, onların duygularını yönetemeyecekleri anlamına gelir. Çocuklar hala duygularını nasıl düzenleneceğini öğreniyorlar ve sizden farklı öncelikleri var. Sorun ise yetişkinlerin de çocuklar gibi davranmaya başlamasıdır. Bunun yerine, mindful kalabilirsek- yani duygularımızı fark edersek- duygusal düzenlemeyi
modelleriz ve çocuklarımız bizi modelleyerek öğrenirler. Kendinize nasıl yardım edeceğinizi ve duygusal ihtiyaçlarınızı nasıl karşılayacağınızı öğrenmek önemlidir. Bazen kendimizi anda
yakalayamayız ve pişman olduğumuz şekilde tepki veririz. Bu zamanlarda, onlara bağırdıktan çocuklarımızdan özür dileyebiliriz çünkü hala öğreniyoruz ve ebeveynler de hata yapabilir.
Kaynaklar:
www.mother.ly/life/mindful-parenting-how-to-respond-instead-of-react
www.mindful.org/
Bir önceki yazımız olan Cinsel Eğitim ve Mahremiyet başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.