Bu içerik, Klinik Psikolog Esra Sarıçamlık tarafından hazırlanmıştır.
Akran zorbalığı, aralarında güç eşitsizliğinin olduğu, güçlünün güçsüze bilerek ve isteyerek uyguladığı olumlu ve olumsuz yineleyici fiziksel veya sözel eylemlerdir. Özellikle okullarda öğrenciler arasında sıklıkla ortaya çıkar. Bu dönemde çocuklar yaptıkları hareketin sonucunu düşünmeden, kendince diğer arkadaşından daha güçlü olduğu düşünerek arkadaşına zayıf olduğu alanla ilgili baskı kurmaya, fiziksel veya psikolojik şiddet uygulayabilmektedir. Bu durum karşısında uygun bir tepki görmediğinde bu davranışları artırarak devam edebilmektedir. Maalesef ki ilkokul-ortaokul zamanlarında ortaya çıkan akran zorbalıkları çok acımasız olabiliyor. Zorbalığı yapan taraf kendilerini arkadaşlarından daha üstün görebilmekte, çözüm yolu olarak şiddeti tercih etmesi ve karşısındaki kişinin bunu hak ettiğini düşünmesi zorbalığın şiddetinin artmasına neden olabilmektedir.
Okullarda Zorbalık
Okullarda uygulanan zorbalıklara bakıldığında akran gruplarının birbirlerini olumsuz şekilde etkileyecek, birbirlerine karşı sözel, fiziksel veya sosyal saldırganlık içine girecek (isim takma, vurma, tehdit etme), bir grubun diğerine sistemli olarak zarar verici davranışlar içermesi, diğer tarafın kendini savunamadığı davranışlar zorbalıklar arasına girmektedir. Zorbalığa maruz kalan çocuk için o ortamlar bir stres kaynağı haline gelmeye başlamaktadır. Bu ortamlar okulda başladıysa çocuk okula artık gitmek istemiyor, akademik başarılarında ciddi düşüşler görülmeye başlıyor. Bu çocuklar diğer çocuklara göre daha fazla rahatsızlık belirtisi göstermekte, özgüvenlerinin düşmeye başladığı, sosyal ilişkilerinin bozulduğu görülmektedir. Dikkatlerini istemeyerek de olsa o olumsuz davranışlarına yöneltmekteler bu durum akademik başarılarının düşmesine, ders sıralarında dersten kopmalarına neden olabilmektedir.
Bu durum karşısında çocuk ne yapacağını bilemez, söylemekten çekinen çocuk bu stres ve korku karşısında yalnız hisseder. Çocuğun bunlar karşısında yalnız olmadığını bilmeye ihtiyacı vardır. Öğretmenin ve ailenin çocuğun davranışlarını yakın takip etmesine, değişiklikleri fark etmesine ve bu durum karşısında el birliği ile çözüme kavuşturmalılardır. Öğrencilerin diğer arkadaşlarına herhangi bir zorbalık davranışında bulunamayacağının öğretilmesi gerekmektedir. Bunun için de ilk iş bu zorba davranışlarının fark edilmesi gerekmektedir. Kültüre uygun olarak takılan lakaplar diğer çocuğu rahatsız edebilmekte, bu durum stres kaynağına neden olabilmektedir. Fakat çalışmalara göre ülkemizde hala öğrencilerin %33’ünün sözel, %35.5’inin fiziksel, %28.3’ünün duygusal ve %15.8’inin ise cinsel içerikli zorbalığa uğradıkları saptanmıştır. Zorbalık davranışı sadece okul ortamında kalmayıp yaşamın diğer alanlarında da kendini göstermeye devam ettiği düşünülmektedir. Zorbalığa maruz kalan çocuklarda psikosomatik belirtiler, depresyon gibi sorunlar artmaktadır.
Kaynakça:
Pişkin M. School bullying: definition, types, related factors, and strategies to prevent bullying problems. Educational Sciences: Theory & Practice 2002; 2:531-562.
Üneri, Ö. S. (2011). Çocuklarda Akran Zorbaligi. Dusunen Adam, 24(4), 352.
Bir önceki yazımız olan Hafif Fiziksel Aktivite Bile Hafızayı İyileştiriyor başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.








