Bu içerik, Klinik Psikolog Pelin Bingöl tarafından hazırlanmıştır.
Gelişimsel yetersizliği olan çocuklarla yapılan rehabilitasyon ve terapi çalışmalarının odağında ilk önce çocuk bulunmaktadır. İlk aşamada aile uzman için yalnızca asistan görevi görmektedir.
Çocukla ilgili bilgiyi almak, gerekli bilgiyi vermek ve başka tetkikler için uzmanlara yönlendirmeler yapabilmek için aile ile çalışılır. Çocuk için uygun olan tanı ve program
belirlendikten sonra aile asıl çalışma alanına girer.
Aileyi Tanımak
Aile çalışma alanına dahil edilirken uzmanın aileyi tanıması önemlidir. Uzmanın farkında olması gereken noktalardan bazıları da şunlardır: ailenin çocuğunu kabul edip etmediği, verdiği mesajların aile tarafından açık bir şekilde anlaşılıp anlaşılmadığı, ailenin çocuğuna yönelik tutumları (reddedici, izin verici vb.), beklentilerinin ne olduğu ve ailenin kullandığı savunma
mekanizmalarının neler olduğudur.
Bazı toplumlarda ‘’Çocuğu kadın doğurdu, kadında bir problem var’’ gibi bir yaklaşımla anne suçlanabilmektedir. Ya da aileler çevre tarafından acınacağını düşünerek durumu saklama gereği
hissedebilmektedir. O nedenle kültür ve ailenin içinde bulunduğu durum da bilinmelidir.
Anne ve Babalar
Ebeveynlerin çocuklarına uyum sağlayabilmesi adına öncelikli olarak onları nelerin beklediğini hangi zorluklarla karşılaşabileceklerini ve hangi hizmetleri alması gerektiği konusunda uzman tarafından bilgilendirilmesi gereklidir.
Otizm nedir? Hangi derecede otizmdir? Ne yapılması gereklidir? gibi gerekli doğru bilgilendirmelerin yapılması ailenin çocukla ilgili hem gerçekçi beklentileri oluşturabilmesinde hemde gelecekle ilgili kaygısını azaltmasında yardımcı olacaktır. Çünkü aileler genellikle bu dönemde her şeyi tanıya atfetme eğilimindedir. Görüşme sırasında uzmana ‘’Paylaşmıyor otistik onun için dimi?’’ ‘’İnatçı Down sendromu olduğu için dimi?’’ gibi sorular yöneltilmektedir. Uzmanın bu soruya genellikle cevabı ‘’aslında hayır’’ olur. Çünkü bazı davranışlar yaşının gerektirdiği durumlar olabilir ve engellenmemelidir. Örnek olarak 2 yaşlarındaki çocuklar daha inatçı ve paylaşmaya kapalı olabilir. O nedenle normal gelişimi referans almalarında yarar vardır.
Erken Çocukluk Döneminde Özel Eğitim
Erken özel eğitim; 0-6 yaş arasındaki gelişim geriliği olan veya risk altında bulunan çocuklar ve ailelerine sağlanan eğitim hizmetleridir. Bu dönem öğrenme açısından oldukça verimli bir dönem olduğu için müdahale etme ve erken dönemde yakalama şansı daha yüksektir. Örneğin oyuncakla tekrar tekrar oynanamaya başladığında bu takıntılara müsaade etmeden oyunu değiştirebilir ve bu sayede olumsuz şeylerin yerleşmesine engel olabiliriz. Yapılan araştırmalarda bu hizmetlerden yararlanan çocukların ileri yaşamlarında kaynaştırma ortamına girme olasılıklarının daha fazla olduğunu ve aile üyelerinin durumu daha kısa sürede kabullenip birçok hizmetten daha iyi faydalandıklarını ortaya koymaktadır. Bu noktada çocuğun gerekli hizmetleri alabilmesi adına aileyi destekleyici konuma getirmek çok
önemlidir. Bu nedenle özel eğitim içeriklerinin tümü aile içerisinde yer alan tüm bireyleri dikkate alınarak hazırlanmaktadır. Bu noktada uzmanlar çocuğun özgüveninin nasıl geliştiği, çocuğa fırsat sunmanın önemi gibi konulara değinerek ‘’engelli çocuk anne-babalığı’’’ öğretmiş olmaktadır. Aile ile görüşmelerde gözden kaçan durumlardan bir tanesi de ailenin genellikle tek bir konu
üzerinden gelmesidir. Örneğin ’’bu çocuk konuşmuyor’’ gibi. Ama genele bakıldığında bütün alanlarda gelişim sıkıntısı olabiliyor. Örnek olarak otizm de iletişim çalışılırken motor problemlerinden kaynaklı kalem tutamamasını da gözden kaçırmamak gereklidir. Bu durumlarda gelişim alanlarına genel bir çerçeveden bakmak her zaman daha faydalı olacaktır. Bu problemler maalesef ki geçici bir süreçler değildir. Yanlış bir strateji olarak iyileştirmeye çalışmak ve durumun ortadan kalkması durumuyla zaman kaybetmek var olan uyum becerilerinin gelişmesini
engelleyebilir. Yaşam kalitesini arttırarak topluma adaptasyonunu en hızlı bir biçimde sağlamak daha faydalı olacaktır.
Özel eğitim sistemi 3 model üzerinden sunuluyor; zaman zaman ailenin kuruma gelmesi zaman zamanda uzmanın eve gelmesiyle, ailenin kuruma gitmesiyle ve uzmanın eve gitmesiyle özel eğitim
gerçekleşiyor. Türkiye’de en sık kullanılan ve gelişimsel problemleri olan çocukları hedef alan program ‘’Portage Erken Eğitim Programı’dır.
Özel Gereksinimli Çocukları Olan Aileler İçin Öneriler
-Aile içindeki düzenlerini olabildiğince normal bir biçimde sürdürmeleri gereklidir. Bu konuda çözüm yolları kısaca stratejiler geliştirmek gereklidir.
-Ailenin çocuklarının ilgisini takip etmek ve bu ilgisini geliştirmek için fırsat tanıması önemlidir.
Ailenin zihnindeki ideal kurslardan ziyade çocuğun isteği doğrultusunda olanları takip etmek daha faydalı olacaktır.
-Bazı aileler yaşadığı endişelerden kaynaklı olarak gece çocuğa egzersiz yaptırmaya devam etmekte ve çocuğun gündüz uyuya kalmasına neden olmaktadır. Bu durum da asıl eğitim aldığı saatlerde yeteri kadar uyumadığı için eğitimin etkisini etkilemeye yol açmaktadır. Aileler bu konuda mutlaka dikkatli olmalıdır.
-Başarısızlığı odaklarından çekmek konusunda yönlendirme yapmak gereklidir. Örneğin bağımsız bir şekilde ayakkabılarını giymeyi öğrendiğini göstererek başarısızlıklarından ziyade başarılarını da görmelerini sağlamalıyız.
-Ailenin çok ileriye yönelik düşünmemesi önerilir. ’’Ben öldükten sonra ne olacak?’’ gibi düşüncelerin şu süreç için faydası olmayacağı için yapılmaması istenir.
-Kendileri gibi özel eğitim gereksinimi olan çocukların aileleriyle görüşmeleri tavsiye edilmektedir.
-Son olarak konuya ilişkin uzmanlara soru sormaktan çekinmemeleri önerilmektedir.
Bir önceki yazımız olan Özgül Fobiler başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.