Bu içerik Klinik Psikolog Esra Sarıçamlık tarafından hazırlanmıştır.
2 yaş sendromu çoğunlukla 18 ay civarında ortaya çıkar ve çocuğun 3-3,5 yaşına gelene kadar devam edebilir. 2 yaş sendromu, bebeklikten çocukluğa geçiş sırasında ortaya çıkan zorluklara verilen dönemin adıdır. İngilizcede “terrible two” olarak adlandırılan bu dönem psikolojik gelişimin önemli bir parçasıdır. Bu dönem hem çocuğun hem de ebeveynin en çok zorlandığı dönemlerden biridir. 18 ay civarındaki çocuğun dil gelişimi ve iletişim becerileri gelişmeye devam etmektedir. Motor gelişimleri de bir bebeğe kıyasla daha da gelişmiştir. Desteksiz bir şekilde yürümeye başlayan çocuk bireyselleşme içinde adımlar atmaya başlamıştır. Artık ebeveynin her dediğini kabul etmenin aksine kendi isteklerini ifade eden, isteklerini göstermeye başlayan bir birey büyüyordur. Bu nedenle bu dönem diğer dönemlerde kendisini daha fazla hissettirir. Bu süreçte çocukta inat etme, her şeyi ben yapacağım gibi istekleri, bu istekler konusunda ısrar etme, iştah sorunları, öfke patlamaları, ağlama krizleri, agresif tutumlar, her şeye hayır deme gibi davranışlar görülür. İstediği kıyafeti giyme konusunda son derece ısrarcı davranabilir, istediği bir şeyi ailesi sorduğunda otomatik olarak hayır diyebilir, önceden sevdiği yemekleri bu dönemde yemek istemeyebilir.
Her konuda olduğu gibi bu süreçle ebeveynlerin bu dönemde nasıl başa çıkacakları da farklılıklar gösterir. Bazı aileler bu süreci daha kolay atlatırken bazıları için bir gerçek bir kriz dönemi olarak nitelendirebilirler. Bu süreçte çocuğun bazı yakınları veya ebeveynleri çocuğu şımarık, yaramaz gibi etiketler. Aileler kendi çocuğu ile diğer çocukları kıyaslama yapıp çocuğunun ihtiyaçlarını fark etmez. Aşırı davranışlar gösterebilir, duygularını yoğun yaşayabilir.
Bazı aileler bu dönemde nasıl tepki vereceğini bilemez, tutarsız davranan ebeveynler çocuklarda istenmeyen davranışların pekişmesine neden olur. Bu nedenle çocuğun o an ne demek istediğine odaklanmak, ihtiyacının ne olduğu üzerine düşünmek ebeveynlerin bu süreci daha sağlıklı atlatmasını sağlayabilir. Çocuğun bu süreci sağlıklı bir şekilde atlatmasını sağlayacak olan şeylerden bir tanesi de ailenin çocuğu ne çok sınırlandırması ne de tamamen özgür bırakması olacaktır. Çocuğun kararlarına saygı duyulduğunda bireyselleşme süreci motive edilirken diğer yandan o sınırsızlığın içinde çocuğun kaybolması engellenmelidir. Basit cümleler kurulmalı, çocukla birlikte kaliteli vakit geçirilecek faaliyetler yapmak aile içi iletişimi de güçlendirir. Ona tek başına yapabileceği görevler vermek, seçeneklerin sınırlandırılmış haliyle seçeneklerden birini seçmesini istemek çocuğun zihninin daha net olmasını da sağlayacaktır.
Ailelerin bu dönemin geçici bir süreç olduğunun farkında olmaları, bu süreçte ortaya çıkan uyumsuz davranışların bir kişilik özelliği olmadığını bilmek ve belli bir süre sonra geçeceğini bilmeleri kaygılarını azaltacaktır. Kaygısı azalan ebeveynler bu sürecin sağlıklı geçmesi için daha bilinçli hareket edeceklerdir.
Tüm bunlar gelişim sürecinde görülecek davranışlardır. Bu sürecin sağlıklı atlatılması için ebeveynlerin bilinçli olması, çocuğun ihtiyaçlarının farkında olmasına ve çocuklarını koşulsuz sevdiklerini hissettirmeleri bu sürecin sağlıklı atlatılmasına katkı sağlar.
Kaynak:
Rosemond, J. (2013). Making the” terrible” Twos Terrific! (Vol. 16). Andrews McMeel Publishing
Bir önceki yazımız olan Göze Uyku Girmeme Hali: İnsomnia başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.