Bu içerik Klinik Psikolog Esra Sarıçamlık tarafından hazırlanmıştır.
Güncel kültürde narsisizm kişinin kendisini beğenmesi anlamında kullanılmaktadır. Halbuki narsisizm bireyin kendini beğenmesinden çok daha fazla anlamı bulunmaktadır. Bir özellik olabileceği gibi bir kişilik örüntüsü de olabilir. Narsisizm spektrumundaki kişiler sıklıkla benlik ve insanlar arası ilişkiler açısından ele alınmış, bu kişilik örüntüsünün kendiliği aşırı önemseme, başkalarını yok sayma ve bu nedenle de kişilerarası ilişkilerde sorunlar yaşadığı ileri sürülmüştür. Kişiliğin tohumlarının atıldığı bebeklik döneminde narsistik düşünme biçimi hakimdir, bebeğin benliğini oluşturabilmesi ve geliştirebilmesi için bu düşünme biçimine ihtiyacı vardır. Yaşı büyüdükçe bu düşünme biçimi azalarak, olaylara diğer kişilerinde varlığını dahil etmeye başlar. Dolayısıyla erken dönemde varlığını oluşturmak için gerekli olan düşünme biçimi daha sonraki dönemde azalması beklenir. Benliğe ilişkin olumlu bir algının olması ve başkalarına karşı empati yapabilen ve o şekilde yaklaşılması sağlıklı narsisizm olarak değerlendirilebilir. Patolojik narsisizm ise olumlu benlik algısına yönelik herhangi bir tehdit anında uygun olmayan baş etme stratejilerinin kullanılmaması veya olumlu benlik algısının zarar görmesi sonucunda oluşmasına verilen addır.
Patolojik narsistler sıklıklar başkalarının duygu ve düşüncelerini göz ardı ederler. Ben-merkezci düşünme biçimi hakim olup, tüm olayların kendi etrafında gerçekleştiğine inanır. Olaylardaki payının herkesten daha fazla olduğuna ve yapılacak görevi en iyi kendisi yapabileceğine inanır. Narsisizmin de farklı çeşitleri bulunmaktadır. Büyüklenmeci narsisizm kişilik örüntüsü gösteren kişiler çok zeki ve karizmatik kişiler olup, çevresindeki olayları manipüle etme becerisine sahip olabilir. Çevresindeki kişiler kendisinin becerilerini beğenen, egolarını besleyen insanlardan oluşur. Bu ilişki hayatın her alanında kendisini gösterir. Sosyal hayat içerisinde karşılaştığı sorunların kaynağı olarak karşısındaki insanları her zaman işaret eder, çevresindeki kişilerin onu kıskandığına yönelik gerçek olmayan inançlar hakimdir, çevresinden sürekli övgü bekler, kendisine iyi muamele edilmesi gerektiğini düşünür, diğer insanların duygu ve düşüncelerini fark etmez ve onları aşağılamaktan çekinmezler, başka insanları kendi ihtiyaçlarını gidermek için amacına uygun kullanmaya çalışırlar. Beklentileri doğrultusunda hareket edilmediğinde çok ciddi öfkeler ortaya koyar. Yani narsist için ikili bir ilişkiden bahsetmek çok güçtür. Kendisinin olaylar karşısında beklentileri ve bunları gerçekleştirmek zorunda olan insanlar vardır. Büyüklenmeci narsisizm kişilik örüntüsüne sahip kişi yaptığı hareketleri, başardığı şeyleri tıpkı aynadan izler gibi kendisini izler. Aynada gördüğü görüntüden o kadar memnundur ki o görüntüde başkalarının varlığı onun için bir tehlike olabilir. Benliğindeki yaraların varlığını görmek, onları fark etmek narsistin kurduğu tüm düzenin bozulmasına, benliğinin dağılmasına neden olabilir. Tüm bunlarla başa çıkabilmenin yolu olarak büyüklenmeci tutum ortaya çıkar. Çevresindeki kişiler için sorun yaratan davranışlarını değiştirmek konusunda aşırı direnç ortaya çıkar. Narsist kişi karşısındakinin sınırlarını sık sık ihlal ederler. Bu nedenle karşısındaki kişinin kendi sınırlarını bilmeye ve bunları korumaya ihtiyacı vardır.
Kaynak:
Masterson, J. F. (1976). NARSİSTİK VE BORDERLİNE KİŞİLİK BOZUKLUKLARI
Eldoğan, D. (2016). Hangi narsizm? Büyüklenmeci ve kırılgan narsizmin karşılaştırılmasına ilişkin bir gözden geçirme. Türk Psikoloji Yazıları, 19(37), 1-10.
Bir önceki yazımız olan Çocuklarda 2 Yaş Sendromu Belirtileri başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.