Ana sayfa Genel Korona Virüs : Ev Yaşamında Oluşan Depresif Düşüncelerimiz

Korona Virüs : Ev Yaşamında Oluşan Depresif Düşüncelerimiz

351
https://pixabay.com/tr/illustrations/kad%C4%B1n-bunal%C4%B1ml%C4%B1-depresif-kad%C4%B1n-2987917/

Pandemi sırasında evden ayrılamamak, günlük rutinlerimizin değişmesi ve beraberinde gelen belirsizlikler bireylerde bazı karamsar, üzüntü ve çaresizlik ile ilgili duyguları ortaya çıkartmaktadır. Bu koşullar altında bu hisler oldukça normal ve beklenilen bir durumdur. Bu duygular ile başa çıkmak için atılacak en faydalı adımlardan biri ise duygularınızın nasıl oluştuğunu öğrenmektir. Aoran Beck tarafından geliştirilen Bilişsel Terapi Yaklaşımına göre, depresif düşünme gün içerisinde takılan simsiyah güneş gözlüğü ile eşdeğerdir. Gündüz vakti bile aydınlığı görmeden karanlığa odaklanmak ve gece olduğunu varsaymak, buna inanmak… Ancak kişi karanlığın güneş gözlüğünden kaynaklandığını öğrenip onu çıkarttığında güneşi görebilir. Bu cümleler ile Aoran Beck Pozitif Düşüncenin Gücü yerine gerçekçi düşünme şeklinin önemini vurgulamıştır.

Evde kalınan süre zarfında duygularımızın ortaya çıkmasına sebep olan depresif düşünce şekillerini tanımak ve yalnız olmadığımızı bilmek olumsuz/istenmeyen duygularımızı kontrol etmek için oldukça yararlıdır.

  • ‘’Korona olacağım ve öleceğim ‘’

Bilinen tüm gerçeklere aykırı olarak geleceği tahmin ettiğimiz ve buna inandığımız düşünce şekilleri Falcılık ve Felaketi Düşünme olarak tanımlanır. Tabii ki küresel salgın ilan edilen bir dönemde felaketi düşünmek oldukça normaldir. Ancak istatistiksel açıklamalar ile şu an var olan oranları göz önünde bulundurursanız  ve devletin açıkladığı yönergeler ile kendinize dikkat ederseniz bunun düşük bir oran olduğunu sizlerde göreceksiniz.

  • ‘’Eve sıkışıp kaldım : Çaresizim ‘’

Salgın öncesi süreçte yoğun tempolu yaşamı olanlar için şu anda evde geçirilen zaman zor olabilmektedir. Bu nedenle kendilerini çaresiz hissettikleri bu düşünce şekli özellikle işe gidemeyen veya günlük rutini yoğun geçen bireylerde oldukça yaygındır. Evde kalınan süre içerisinde yapamadığınız günlük aktivitelere odaklanmak yerine yapabileceklerinize odaklanabilirsiniz. Sosyal izolasyon süresi içerisinde internet üzerinden arkadaşlarınızla iletişimde kalabilir, egzersiz videoları izleyerek fiziksel olarak aktif kalabilir, yeni beceriler veya bilgiler öğrenebilirsiniz.

  • ‘’Dünyanın Sonu Geldi!’’

Ya hep ya hiç düşünce şekli ile ortaya çıkan Falcılık ve Felaketleştirme ile geleceği tahmin ettiğimiz ve buna inandığımız düşünce kalıbıdır. Tarih boyunca salgın hastalıklar, ekonomik krizler, dünya savaşları ve doğal afetler yaşadık. Pandemi olarak ilan edilen tüm salgın hastalıklar da tarih boyunca ortaya çıkmış ve sona ermiştir. Bundan sonrası için hayatımızda bazı değişiklikler olabilir ama değişikliklere adapte olmak hepimizin doğasında var.

  • ‘’Asla daha iyi hissetmeyeceğim’’

Yoğun duygular gelecekteki duyguları tahmin etmek gibi bir inancı beraberinde getirmektedir. Duygusal Tahmin üzerine yapılan araştırmalar yoğun duygular yaşayan bireylerin gelecekte her şeyin nasıl değişebileceğini görmekte zorlandığını ve sorunla başa çıkma becerilerini hafife aldıklarını göstermiştir. Siz de geçmişinizde çok zorlandığınız bir anı hatırlamaya çalışın. Sonra bu durumla nasıl başa çıktığınızı, ne kadar güçlü olduğunuzu, her şeyin zamanla nasıl değiştiğini. Geçmişte kaç kez şu anda olduğu gibi yoğun, rahatsız edici, istenmeyen duygular içerisinde boğuldunuz? Kaç kez asla bu hislerin geçmeyeceğini düşündünüz?

 

 

 

 

Kaynakça

 

https://www.psychologytoday.com/us/blog/anxiety-files/202003/depressive-thinking-during-the-coronavirus-pandemic

Bir önceki yazımız olan Uyku ve Stres: Uykusuzluğu Azaltmak için İpuçları başlıklı makalemizde coronavirüs, endişe ve kaygı hakkında bilgiler verilmektedir.

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here