Bu içerik, Klinik Psikolog Eylül Günday Sekman tarafından hazırlanmıştır.
Katarsis önceki araştırmacılar tarafından tartışılan önemli bir konu olarak görülmüştür. Katarsis, duyguların arınması olarak tanımlanmaktadır (Malchiodi, 2008). Verono ve Sulivan (2008) katarsis’i, azalmasıyla sonuçlanan duygusal bir öfke ifadesinin ardından gelen bir duygu veya salıverme olarak tanımlamışlardır. Dışavurumcu sanat terapisinde, çizim, heykel, resim veya başka bir sanat formu yapmak, acı verici veya rahatsız edici duygulardan kurtulmayı sağlayabileceği için katarsize yansıyabilir (Malchiodi, 2008). Sh Marzety Adibah & Zakaria’da (2014) Malchiodi’ye (2008) göre, dışavurumcu sanat terapisi, dans, drama, müzik, resim, fotoğraf, heykel, yazı, bibliyoterapi, tiyatrolar gibi çok sayıda sanat türünün kullanımı olarak tanımlanmaktadır. Dışavurumcu sanat terapisi, danışmanlık, psikoterapi ve
kişisel gelişimde kullanılmak üzere tasarlanmış, süreç yaratan, büyüme ve değişim odaklı, yaratıcı tekniklerdir (Pearson & Wilson, 2009). Danışan anlam oluşturmaya yönelik doğal hareketini desteklemek için tüm duyularını bir bütün olarak bedenini, duygusunu, rüyalarını ifade becerilerini ve zekasını yansıtır (Atkins, Adams, McKinney, McKinney, Rose, Wentworth). & Woodworth, 2003). Bu süreçte danışanda artan
gerilim sonucu duygusal değişimler yaşanır ve eski alışkanlıklardan vazgeçme duygusu gelişir bunların hepsi kişisel gelişimin belirtileridir (Atkins ve diğerleri, 2003).
Bu terapinin danışanları iyileştirebileceği ve tedavi edebileceği kanıtlanmıştır (Caralon, 2001). Terapi danışmanlığı seanslarında, terapistler, danışanların duygularının iyileşmesi için en iyi desteği sağlamak üzere danışanlarına çok çeşitli yöntemler sağlamaktadırlar. Dışavurumcu sanat terapisinde çeşitli sanat ortamlarının kullanımı, birçok farklı ortamda uygulanabilen yaklaşımların bir kombinasyonudur (Riley, 1999). Dışavurumcu sanat terapisi çocuklara, gençlere, yetişkinlere veya yaşlılara uygulanabilir. Çocuklar ve ergenler için duygularını sözlü
olmayan bir şekilde yaratmanın, ifade etmenin bir yoludu dışavurumcu sanat terapisidir. Sanat, onların bilişsel, gelişimsel ve duygusal düzeylerini göstermelerine ve kendini ifade etmelerine izin verdiğinden (Graham & Sontag, 2001) ergenlerin kötü duygularını barındırma olasılığından kaçınmalarına yardımcı olan bir iletişim biçimi olduğu için, ergenler için çok önemlidir.
Daha önceki araştırmacılar da stres ve travma yaşayan çocuk ve ergenlerin tedavisinde sanatın kullanımına dayalı müdahalelerin çok etkili olduğunu belirtmişlerdir. Appleton’a (2001) göre, danışmanlıkta yaratıcı sanatın kullanılması, bireyin psikolojik stres belirtilerini iyileştirmek için travmatik ve acı verici anıların görüntüleri için bir yol sağlar.
Dışavurumcu sanat terapisinin stres seviyelerini düşürme, duyguları stabilize etme, danışanları iyileştirme ve duygusal ifade etmedeki etkinliğini test etmek için birçok çalışma yapılmıştır (Hanes, 2000; Hartz & Thick, 2005; Puig, Lee, Goodwin & Sherrard, 2006; Sh Marzety Adibah, Zakaria, Baharuddin & Rabaaton Adawiyah, 2013; Kim & Ki, 2014). Wikstrom (2005) tarafından yürütülen bir araştırma, hastanedeki çocuklara kil, boya ve kumaş kullanarak dışavurumcu sanat terapisiyle tedavi edilme fırsatı verilmiştir ve bu çalışmanın sonuçlarında dışavurumcu sanat terapisinin, çocukların acılarını ve hastanede kapatılmışlık duygularını dile getirmeleri, ifade etmeleri için çok yardımcı olduğunu göstermiştir. Yaratıcılığın ve sanatın kullanılmasının stresi azaltmalarına, duyguları dengelemelerine ve hayatlarının bir parçası olan duygusal rahatsızlıklardan kurtulmalarına olanak tanıdığından bahsetmişlerdir. Grupla psikolojik danışma oturumlarında sanatın ve yaratıcılığın kullanılmasının karşılaştıkları stresi azaltmalarına olanak tanıdığını ve yardımcı olduğunu ifade etmişlerdir.
Sanat terapisinde kullanılan teknik ve yaklaşımların danışanların katlandıkları stresli duyguları azalttığı danışanlar tarafından aktarılmıştır. Yapılan araştırmalarda grupla psikolojik danışmada sanat etkinliklerinin kullanılmasının duyguları dengeleyebilen bir teknik olduğunu araştırmacılar tarafından belirtilmiştir.
Sonuç olarak dışavurumcu sanat terapisinin kullanıldığı seanslardan sonra olumlu bir etkinin olduğu katılımcılar tarafından bahsedilmiştir. Grup danışmanlığında dışavurumcu sanat terapisinin uygulanması, olumsuz duyguları azaltmış ve dengelemiştir. Dışavurumcu sanat terapisi düşünce ve duyguların, fikirlerin veya inançların duyular yoluyla ifade edilmesine olanak sağlanmıştır. Bu sayede derin bir rahatlama hissiyle sembolik resimler sayesinde hayatlarında çatışma alanlarını katılımcılar keşfetmişlerdir. Sanat terapisiyle katılımcılar zihindeki var olan olumsuz psikosomatik tabloyu yaratıcı ve olumlu bir sanatsal deneyime dönüştürmektedirler. Sanatlarını özel ve anlamlı bir metafor olarak sunarken elde edilen anlamın özü bir katarsis’e çevrilmektedir. Bu katarsis, katılımcıların duygularını
dengelemiş ve stresini azaltmıştır.
Dışavurumcu sanat terapisinin geçmiş travmatik deneyimlerin yeniden uyandırılmasında sadece çocuk ve ergenlerle sınırlı olmadığı, aynı zamanda yetişkinler için de etkili bir şekilde kullanılabileceği vurgulanmıştır. Dışavurumcu sanat terapisi, danışmanların danışanları tespit edip yönlendirmelerine, prangalardan kurtulmalarına ve geçmişlerini ortaya çıkarmalarına ve yaşamlarına devam etmeleri için onlara yeni bir umut
getirmelerine yardımcı olabilmektedir.
https://www.researchgate.net/profile/Zakaria-Mohamad-
3/publication/283827059_The_Efficacy_of_Expressive_Arts_Therapy_in_the_Creation_of_Catharsis_in_Counselling/links/5d58aba792851cb74c74cc87/The-
Efficacy-of-Expressive-Arts-Therapy-in-the-Creation-of-Catharsis-in-Counselling.pdf?origin=publication_detail
Bir önceki yazımız olan Sosyal Kaygı için Bilişsel-Davranışçı Terapi; başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.