Ana sayfa Genel Bir Psikoloji Öğrencisinin Okuması Gereken 10 Roman

Bir Psikoloji Öğrencisinin Okuması Gereken 10 Roman

443
https://pixabay.com/tr/vectors/incil-kitap-eller-di%C4%9Ferleri-okuma-2026336/

1. ALTINCI KOĞUŞ —ANTON ÇEHOV

 

Çehov bir taşra kasabasındaki akıl hastanesinde geçen bu novellasında, eğitimli bir hasta olan Ivan Dmitriç maruz kaldıkları adaletsizliğe, içinde yaşamaya zorlandıkları berbat koşullara karşı çıkarken, Andrey Yerfimıç bunları görmezden gelmekte ısrar eder ve durumu değiştirmek için kılını bile kıpırdatmaz. Doktor sonunda içine düştüğü “felsefi” yanılgının farkına vardığında ise artık iş işten geçmiştir. Altıncı Koğuş, Rusya’nın ve ülkenin sorunlarıyla ilgilenmek yerine onları uzaktan izlemeyi tercih eden elit Rus aydınının “deliliği”nin simgesidir adeta.

 

 

2. AMOK KOŞUCUSU — STEFAN ZWEIG

 

 

 

3. BİR DELİNİN HATIRA DEFTERİ —GOGOL

‘Herifin beni kıskandığı kesin…Onun da generalin kızında gözü var…Mevki makam sahibi olmakla kendini bir şey sanıyor. Saati altın köstekliymiş, nehir kenarında yazlığı, şey,r merkezinde konağı, atlı arabası, uşakları varmış…Hepsi vız gelir! Ben de yükselebilirim. Henüz kırk iki yaşındayım. Tam çalışma ve yükselme çağı…Biz de sırası gelince albaylığa ve kader “yürü” derse belki de generalliğe yükseliriz. O zaman biz de modaya göre gitini, kıravat bağlar, seni cebimizden çıkarırız…şimdilik gücümüz yetmiyor, elimiz darda…Sırtımdaki şu eski palto ile sevgilimin karşısına çıkmaktan utandığımı sen de biliyorsun…Bildiğin için de burnun bir karış havada, kendini dev aynasında görüyorsun.

 

4. BİR İDAM MAHKUMUNUN SON GÜNÜ — VICTOR HUGO

 

5. DÖNÜŞÜM — FRANZ KAFKA

 

 

Kitabın ana kahramanı olan Gregor Samsa, hikayede ailesini geçindirmekle yükümlü sıradan bir pazarlamacı olarak anlatılıyor. Ancak roman ve hikaye dünyasının bilindik tasvirlerinden ziyade Gregor, hayatından hiç şikayetçi olmadığı gibi ona tutunan bir tip olarak yansıtılıyor. Ve Gregor bir sabah, alışageldiği hayatın çok dışında bir gerçekliğe uyanıyor. Kendini kocaman bir böceğe dönüşmüş bulan Gregor, bunu fark ettiği ilk an büyük bir dehşete düşüyor.

 

6. MARTIN EDEN   — JACK LONDON

 

7. SIRÇA FANUS — SYLVIA PLATH

 

Parlak bir üniversite öğrencisi olan Esther Greenwood, 1950’lerde yayın dünyasında acımasız bir rekabetin sürdüğü New York’a büyük hayallerle gelir ve önemli bir moda dergisinde iş bulur. Kapıldığı beklentilerle karşısına çıkan fırsatların yoğunluğu, masumluğunu yitiren genç kızın zamanla kaldıramayacağı bir boyuta ulaşır ve Esther kendini tam bir karabasanın içinde bulur. Kimlik arayışı peşinde ürkütücü bir yola giren duyarlı ve hevesli bir genç kadının üniversite yılları, erkeklerle ilişkileri, yaşadığı çöküş, intihar girişimleri ve gördüğü psikolojik tedaviler mizahi bakış açısı unutulmadan son derece içtenlikle işlenmiş.

 

8. YABANCI — ALBERT CAMUS

 

9. YERALTINDAN NOTLAR  — DOSTOYEVSKİ

 

 

“İnsan olmak, gerçek insan, etiyle kemiğiyle insan olmak bile ağır gelir bize. Utanırız bundan, insan olmayı yüzkarası sayarız, benzeri olmayan toplumsal birtakım insanlar olmak için çabalarız. Ölü doğmuş insanlarız biz ve uzun zamandır canlı babaların çocukları değiliz, giderek daha çok hoşlanıyoruz böyle doğmuş olmaktan. Zevk duyuyoruz bundan. Çok yakın bir gelecekte bir şekilde düşüncelerden doğmanın yolunu bulacağız.”

 

 

 

10. YÜZYILLIK YALNIZLIK    — GABRIEL GARCIA MARQUEZ

 

“Yüzyıllık Yalnızlık’ı yazmaya başladığımda, çocukluğumda beni etkilemiş olan her şeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceğim bir yol bulmak istiyordum. Çok kasvetli, kocaman bir evde, toprak yiyen bir kızkardeş, geleceği sezen bir büyükanne ve mutlulukla çılgınlık arasında ayrım gözetmeyen, adları birörnek bir yığın akraba arasında geçen çocukluk günlerimi sanatsal bir dille ardımda bırakmaktı amacım. Yüzyıllık Yalnızlık’ı iki yıldan daha az bir sürede yazdım. Ama yazı makinemin başına oturmadan önce bu kitap hakkında düşünmek on beş, on altı yılımı aldı… Büyükannem, en acımasız şeyleri, kılını bile kıpırdatmadan, sanki yalnızca gördüğü şeylermiş gibi anlatırdı bana. Anlattığı öyküleri bu kadar değerli kılan şeyin, onun duygusuz tavrı ve imgelerindeki zenginlik olduğunu kavradım. Yüzyıllık Yalnızlık’ı büyükannemin işte bu yöntemini kullanarak yazdım… Bu romanı büyük bir dikkatle ve keyifle okuyan ve hiç şaşırmayan sıradan insanlar tanıdım. Şaşırmadılar, çünkü ben onlara hayatlarında yeni olan hiçbir şey anlatmamıştım. Kitaplarımda gerçekliğe dayanmayan tek satır bulamazsınız.

Bir önceki yazımız olan Kararsızlıkla Nasıl Başa Çıkacaksınız? başlıklı makalemizde doğru seçim yapmak, karar verememek ve karar verme güçlüğü hakkında bilgiler verilmektedir.

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here