Birçok aile, medyanın potansiyel negatif etkilerinden çekiniyor. İlginçtir ki medya, aileleri sürekli sosyal medya gibi oluşumlara karşı uyarmaktadır. Çocukları uzakta tutmaları öğütlenmektedir. Özellikle sosyal medyanın çocuklara ve gençlere ne kadar zararlı olabileceğini anlatan yüzlerce medya içeriği bulunmaktadır. Ekran süresi, içerikler ile ilgili birçok tartışma mevcuttur.
Medya ve teknoloji, hem iyi hem kötü özellikleri olan bir araçtır. Çocuklara veya yetişkinlere yüzlerce faydası olabileceği gibi, zararları da olabilir. Bu nedenle aileler sürekli kafa karışıklığı yaşamaktadırlar. Çocukları teknolojiyle buluşturmak bugünlerin belki de en tartışmalı konularından biridir. Çünkü bugünün çocuk yetiştirenlerinin elinde bugünkü gibi bir teknoloji yoktu. En genç ailelerin dahi çocukluğundaki teknoloji ile 2022 yılındaki teknoloji arasındaki fark çok büyüktür. Bu nedenle aileler, kendi çocukluklarını düşünerek bir aksiyon alamamaktadırlar. Medya ve teknoloji kullanımında sınırlar henüz yeni çizilmektedir demek çok da yanlış olmaz. Bu nedenle ailelerin izlediği tek bir yol yoktur.
Ailelerin Teknoloji Kullanımı Yönetimleri
Bazı aileler kullanımı çok sıkı bir şekilde denetler. Zaman kısıtlaması, bakılan içeriklerin denetelenmesi gibi kısıtlamalar uygularlar. Kimi ailelerin ise hiç karışmadığı görülür. Çocuklarla bu konuda tartışmaktan yorulduklarını belirtirler. Yine de ikisinin de uç örnekler olduğunu söylemek mümkündür. Teknolojinin kullanımı çocukların gelişiminde birçok fayda sağlayabilir. Ek olarak teknolojinin jet hızıyla geliştiği dünyada çocukları bundan uzak yetiştirmek onlara çok iyi gelmemektedir. Ancak ailelerin kaygıları ve endişeleri çok anlaşılırdır.
Araştırma
Ailelerin çocuklarının teknoloji kullanımı hakkındaki tutumları incelemek üzere uzun süreli bir araştırma yapıldı.
İlk grup, bebek bekleyen ailelerdi. Bebek bekleyen ailelere çocuklarına teknolojiyi nasıl kullandırtacaklarını sorduklarında kesinlikle bir plan yapacaklarını söylediler.
İkinci grup ise +3 yaş çocuğu olan ebeveynlerin olduğu gruptu. Bu grupta ise ebeveynler, çocuklarının ekran süresini ve içerikleri denetlediklerini belirtti.
Ailelerin büyük kısmının ortak noktası, teknoloji kullanımını denetleyerek çocuklarını korumak istemeleriydi. Araştırmacılar ayrıca koyulan kurallarla çocukların ekran bağımlılığı arasındaki ilişkiyi de incelediler ama anlamlı bir ilişki bulunamadı. Ancak, ekranda geçirilen zamanla ekran bağımlılığı arasında anlamlı bir ilişki ortaya çıktı.
Sonuç
Birçok aile teknoloji kullanımı hakkında çekinceler yaşıyor. Ne kural koyacaklar, neler yapacaklar karar vermek oldukça zor. Sonuçlara göre, ailelerin %44.5’i çocukların ekran süresine kısıtlama getiriyor. Bu da araştırmaya göre doğru bir karar. Çünkü ekran süresi arttıkça çocukların zarar görme oranı da artıyor. Günümüzün en büyük zorluklarından biri de belki ekran süresini kısıtlamaktır. Çünkü aileler eskiden sadece TV ile mücadele ediyordu. Şimdi ise TV’nin yanında tablet, telefon gibi küçük ama hayatın her yerinde olan cihazlar var. Çocuklar dışardayken, yemek yerken dahi ekrana bakarak bunu yapıyorlar. Bunun sonucunda da ekran olmadan hiçbir işlerini yapamaz hale geliyorlar.
Araştırmacıların tavsiyesi, ailelerin ekran süresini kontrol altına almasıdır. Bunlara ek olarak, kuralların ne çok katı ne de çok gevşek olmasıdır. Bugünün dünyasında çocukları ekrandan %100 uzak tutmak mümkün değildir. Ancak sürelerini kısıtlamak ve nelere maruz kaldığını görmek mümkündür.
Kaynak
- Sarah M. Coyne, The Right Media Mindset. Media Rules and Problematic Media Use: Understanding the link between media rules and media dependence for children.
Bir önceki yazımız olan Gelecek Kaygısı Nedir? başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.
