İçindekiler
Madde Bağımlılığı Nedir ve Nasıl Oluşur?
Madde bağımlılığı, sürekli kullanılan maddeye karşı tolerans geliştirmenin sonucunda vücudun bu maddeyi devamlı kullanma isteğidir. Bağımlılık beyin yapısını değiştirir ve bir hastalık olarak kabul edilir. Her yıl milyonlarca insan bağımlılık kaynaklı hastalıklardan veya doğrudan bağımlılık sebebiyle hayatını kaybetmekte veya kronik ve terminal hastalıklara yakalanmaktadır.
DSM-V’e göre bağımlılık belirtileri şunlardır:
- Maddenin yokluğunda vücudun maddeyi istemesi
- Kullanımı durduramama
- Maddeye tolerans göstermek, bu nedenle alınan madde miktarını arttırmak
- İş, okul gibi sorumlulukları bırakmak
- Sosyal çevreden uzaklaşmak, çevre ile arası bozulsa bile kullanıma devam etmek
- Kendini tehlikeye sokacağını bile bile maddeyi kullanmak (madde etkisi altında araç kullanımı, yasadışı yollarla gelen maddeleri temin etme, madde temini için hırsızlık yapma..)
- Fiziksel ve ruhsal olarak zarar görmesine rağmen madde kullanımına devam etmek.
DSM-V kriterlerine göre, bu maddelerden en az 3 tanesi madde kullanıcısında görülmelidir ve 12 ay boyunca devam etmelidir. Daha iyi hissetmek, rahatlamak, merak etmek gibi duygular madde bağımlılığını başlatan etkenlerdir.
Bağımlılıkla ilgili çokça karıştırılan terimler var: fiziksel bağlılık, tolerans ve bağımlılık.
Fiziksel Bağlılık
Kullanılan maddenin günlük hayatımızın bir parçası haline gelmesidir. Örneğin kahvenin yanında daima tüketilen sigara veya her akşam bir kadeh viski içmek gibi. Eğer madde kullanımı günlük hayatımızda küçük alanlara işlediyse bundan kurtulmak kolaydır çünkü henüz beyin yapımız değişmedi.
Tolerans
Maddeyi kullandıkça aldığımız hazzın azalmasıdır. Aldığımız miktardan aldığımız haz azaldıkça, maddeyi arttırırız. Böylelikle vücut tolerans geliştirmiş olur.
Bağımlılık
Kullandığımız maddenin deyim yerindeyse esiri olmamız, günlük hayatımızın bir parçası olması, hatta daha da kötüsü maddenin bizi yönetmeye başlamasıdır.
Bağımlılık Beyne Ne Yapar?
Sigara, alkol ve çeşitli uyuşturucular madde bağımlılığında en sık görülen maddelerdir. Beynimizde dopamin adı verilen nörotransmiterler bulunmaktadır. Dopaminler haz almamızı sağlar. Bu maddeler beynimizdeki dopamin reseptörlerini aşırı bir şekilde uyarır. Beyin, maddenin verdiği keyfi karşılayabilmek adına yeni dopamin reseptörleri üretmek zorunda kalır. Üretilen yeni reseptörler beynimizde kalıcı olduğundan, madde miktarı arttıkça reseptör sayısı da doğrudan artar fakat azalmaz. Bu nedenle beyin reseptörlerini doyurmak için daha çok maddeye ihtiyaç duyacaktır. Bağımlılıklar da bu şekilde oluşur.
Bağımlılık Tedavi Edilebilir mi?
Bağımlılık tedavi edilebilir fakat oldukça sabır gerektiren bir süreçtir. Bilişsel Davranışçı Terapilerin ilaç tedavisi ile birleştirilmesiyle başarılı sonuçlar alındığı bilinmektedir. Her hasta farklıdır, bu nedenle düzenlenen terapi yöntemleri de kişiye özeldir. Kişinin maddeyi kullandığı ortamlardan uzaklaşması veya ona maddeyi kullandırtan hareketlerden kaçınması kişinin bağımlılığını yenmesinde büyük önem taşır.
https://www.drugabuse.gov/publications/media-guide/science-drug-use-addiction-basics
https://www.psychiatry.org/patients-families/addiction/what-is-addiction
https://www.verywellmind.com/dsm-5-criteria-for-substance-use-disorders-21926
https://www.yesilay.org.tr/tr/bagimlilik/bagimlilik-nedir
https://image.freepik.com/free-vector/drug-rehab-center-abstract-concept-vector-illustration-inpatient-drug-rehab-center-experimental-treatment-substance-abuse-rehabilitation-addiction-therapy-clinic-facility-abstract-metaphor_335657-1583.jpg
Bir önceki yazımız olan Adli Psikolog Kimdir? Ne İş yapar? başlıklı makalemizde adli psikolog, Türkiye'de adli psikolog ve Türkiye'de adli psikoloji hakkında bilgiler verilmektedir.