Hasta olan kişilere birincil bakım veren olmak oldukça zor ve baskılı bir süreçtir. Özellikle de durumun üzerinde az kontrolünüz olduğunu düşünüyorsanız. Eğer bakım veren olmanın stresini çözmeye uğraşmazsanız, bu ilişkilerinizi ciddi olarak etkiler ve hatta duygusal tükenmişlik yaşamanıza yol açabilir. Bu sebeple de bu zorlu süreçte kendinize bakmanız bir lüksten ziyade gereklilik olmaktadır. Bakım veren olmanın stresinden uzaklaşmak, hayatınızda dengeyi, neşeyi ve umudu sağlamak için yapabileceğiniz birçok şey vardır.
Bakım veren olarak duygusal tükenmişlik yaşamak
Bir hastaya bakım veren olmak stres verici bir olaydır. Bu durum uzun süreli olduğunda ve baskın strese yol açtığında bakım verende duygusal, zihinsel ve fiziksel yorgunluk yaşanır; bu duruma da duygusal tükenmişlik denir. Bakım veren olarak sorumluluğunuz aylar, yıllar hatta on yıllarca sürebilir. Ancak hasta kişinin daha iyiye gitme durumu yoksa, durumu giderek kötüleşiyorsa yaşadığınız stres ve tükenmişlik çok daha fazla olur ve bazen bunu fark etmek çok zordur.
İhtiyacınız olan fiziksel ve duygusal desteği almazsanız, bakım veren olmanın stresi sizi depresyon, anksiyete ve duygusal tükenmişliğe yatkın kılar. Bu sebeple baktığınız kişinin doktora gittiğinden veya ilaçlarını aldığından emin olmak kadar hayatınızdaki stres ile başa çıkmanız da önemlidir. Bakım veren olarak sorumluluklarınız ne kadar ağır, durumunuz ne kadar kötü gözükse de stresiniz ile başa çıkmak, bakım veren tükenmişliğinden kaçınmak ve tekrar pozitif, umutlu hissetmek mümkündür.
Bakım veren olmanın stres işaretleri ve semptomları
- Anksiyete, depresyon, gerginlik
- Yorgun hissetme
- Uyumakta zorlanma
- Küçük olayları abartma
- Yeni veya kötüleşen sağlık sorunları
- Konsantrasyon güçlükleri
- Kolayca alınma
- Alkol alma, sigara içme veya daha çok yemek yeme
- Sorumlulukları reddetme eğilimi
- Keyif veren aktiviteleri yapmama
Bakım verenin duygusal tükenmişliğinin semptomları ve işaretleri
- Önceden sahip olduğundan çok daha az enerjiye sahip olma
- Etrafta olan grip veya üşütme salgınlarına yakalanma
- Kolayca yorulma (uykudan sonra dahi)
- Kendi ihtiyaçlarını reddetme (ya çok meşgul olmaktan ya da ilgilenmemekten)
- Bakım veren olmak etrafında yaşama
- Rahatlamakta zorluk çekme (yardım ihtimali olsa bile)
- Sabırsız olma ve gergin olma
- Umutsuz ve çaresiz hissetme
Sevilen birine bakmak hiçbir zaman tamamen stressiz olmaz ancak aşağıdaki öneriler en azından tükenmişlik yaşamanıza engel olur ve hayatınızda daha dengeli olmanızı sağlar.
Güçlü hissetmeye çalışın.
Güçsüz hissetmek, tükenmişlik ve depresyona tetikler. Durum ne olursa olsun, güçsüz değilsiniz. Her zaman daha fazla zaman, para veya fiziksel destek alamazsınız ancak her zaman daha mutlu ve umutlu olabilirsiniz.
Kabullenmeye çalışın.
Adil olmayan bir şekilde sevdiğiniz kişinin hastalığı ile karşılaşmış ve kendinizi bakım veren olarak bulmuş olabilirsiniz. Bu durumlarda ‘Neden?’ diye sorgulamak ve bir anlam bulmaya çalışmak kaçınılmaz bir durum olur. Ancak siz ne kadar çabalarsanız çabalayın durumu değiştiremezsiniz ve net bir cevap bulamazsınız. Günün sonunda daha iyi hissetmeyeceksiniz. Kendinize üzülmeyi ve suçlayacak birilerini aramayı bırakın. Durumu kabullenin ve kendiniz için neler yapabileceğinize odaklanın.
Bakım veren olmayı seçtiğinizi kabul edin.
Ne kadar tükenmişlik de hissetseniz bakım veren olmayı siz seçtiniz. Seçiminizin arkasındaki pozitif nedenlere odaklanın. Belki ebeveyninize bakmayı seçtiniz, çünkü onlar siz çocukken size çok iyi bakım verdi veya sizin değer yargılarınız sizi bu davranışa yönlendirdi. Belki de çocuklarınıza örnek olmak istediniz. Bu derin, anlamlı motivasyonlar zor zamanların üstesinden gelmenize yardım eder.
Bakım vermenin hayatınızı ele geçirmesine izin vermeyin.
Hayatınızda olumlu giden yanlar olmasına rağmen zor bir duruma odaklanmak daha kolaydır. Ancak bütün varlığınızı bakım vermeye adamayın. Ailenizin diğer üyeleri, favori hobiniz veya kariyeriniz gibi kendinize mutlu olacak alanlar bulun.
Kontrol edebileceklerinize odaklanın.
Kontrol edemeyeceğiniz şeyler konusunda stres yaşamak yerine sorunlara nasıl karşılık vereceğinize, sizin elinizde olanlara odaklanın.
Küçük başarıları bile kutlayın.
Kendinizi motivasyonunuz düşmüş hissettiğinizde çabalarınızın boşa gitmediğini hatırlayın. Fark yaratmak için sevdiğiniz kişinin hastalığını iyileştirmenize gerek yok. Sevdiğiniz kişinin daha güvenli, daha konforlu ve sevgi içerisinde hissetmesini sağlıyorsunuz ve bu yaptıklarınız çok önemli!
İhtiyacınız olan takdiri alın.
Takdir edilmiş hissetmek stres veren durumu kabul etmenize ve işi daha rahat yapmanıza yardım eder. Diğerleri tarafından takdir edildiğini hisseden bakım verenler fiziksel ve duygusal olarak daha sağlıklıdır. Fakat bakım verdiğiniz kişi sizi takdir edecek , çabalarınızı görecek durumda değilse ne olacak?
- Bakım verdiğiniz kişi sağlıklı olsaydı neler yapacağını düşünün. Eğer bu kadar hasta veya ağrı içinde olmasalardı sizin sevginize ve bakımınıza nasıl karşılık verirlerdi? Eğer imkanı olsaydı onun çok mutlu olacağını düşünün.
- Kendi çabanızı takdir edin. Her zaman dış bir kaynaktan onay almak zorunda değilsiniz. Kendinizin farkında olun ve ödüllendirin.
- Destekleyici bir aile üyesi veya arkadaş ile konuşun. Pozitif geri bildirimin baktığınız kişiden gelmesi şart değildir. Diğer aile üyeleriniz veya arkadaşlarınızın sizi dinlemesi, çabalarınızı görmesi ve takdir etmesi de sizi iyi hissettirir.
Bakım verme konusunda yardım isteyin.
Bütün sorumluluğu tek başınıza yüklenmek ve ara vermemek gerçekten de sizi tüketir. Her şeyi tek yapmak zorunda değilsiniz.
Sorumluluğu paylaşın.
Duruma olabildiğince fazla kişiyi dahil etmeye çalışın. Size uzak oturan biri bile yardım teklif etse kabul edin. Bakım verici olmanın görevlerini paylaşın. Bir kişi doktora götürmeyi alabilir, diğeri ekonomik yükümlülüğü, öbürü ise market alışverişini.
Konuşun.
İnsanlarla yorulduğunuzu, nelere ihtiyacınız olduğunu paylaşın. Onların otomatik olarak sizi anlamalarını ve yardım etmelerini beklemeyin.
Biri yardım teklif ettiğinde kabul edin.
Yardım kabul etmek konusunda çekingen olmayın. İnsanların sizi desteklerken iyi hissetmelerine izin verin. İnsanlara tamamlayabilecekleri küçük görevleri verin (markete gitmek gibi)
Kontrolden vazgeçin.
Sorumsuz olmak başka bir şey, her parçayı kontrol etmeye çalışmak başka bir şey.
Kendinize zaman tanıyın.
Tam zamanlı bir bakım veren olarak, boş zaman size imkansız bir lüks gibi gelebilir. Ancak bunu kendinize borçlusunuz. Kendinize dinlenme izni verin ve keyif aldığınız şeyleri yapmaya çalışın. Meşgul olmak ile verimli olmak arasında fark vardır. Eğer kendinizi aşırı yorarsanız, verimli de olamazsınız. Bir moladan, kendinize tanıdığınız zamandan sonra daha enerjik ve odaklanmış hissedersiniz.
Kişisel ilişkilerinizi sağlamlaştırın.
Arkadaşlıklarınızın bakım vermenin gölgesinde kalmasına izin vermeyin. Bu arkadaşlıklar sizi sağlam tutacak ve pozitif olmanızı sağlayacaktır. Evden çıkmak sizin durumunuzda zor ise arkadaşlarınızı kahveye, çaya veya yemeğe davet edin.
Duygularınızı paylaşın.
Duygularınızı diğerleri ile paylaşmak onlara yük bindirmez. Aslında birçok kişi için onlarla paylaştığınız şeyler değerli olur, güveninizden ötürü gurur duyarlar ve aranızdaki bağ sağlamlaşır.
Kendinize gülme izni tanıyın.
Stresin en temel antikoru gülmektir. Komik bir kitap okuyun, komedi filmi izleyin veya komik bir arkadaşınızla buluşun.
Size keyif veren aktivitelere öncelik tanıyın.
Sizi mutlu eden hobilerinize (okuma, bahçe işi, köpeğiniz ile zaman geçirme veya oyun oynama) odaklanın.
Evden dışarı çıkın.
Arkadaşlarınızı görün, ev dışında zaman geçirin.
Kendi sağlığınıza özen gösterin.
Vücudunuzu araba gibi düşünün. Doğru yakıt ve bakımla uzun süre güvenli şekilde kullanabilirsiniz.
Doktor ziyaretlerinizi aksatmayın.
Sevdiğiniz birinin sağlığı ile ilgileniyorken kendinizinkini ihmal etmeniz olasıdır. Check-up’ları ve hastane randevularını ihmal etmeyin. Bakım verebilmek için sağlıklı olmalısınız.
Egzersiz yapın.
Stresli ve yorgun olduğunuzda en son isteyeceğiniz şey spor yapmaktır. Ancak sonrasında daha iyi hissedeceksiniz. Egzersiz kanıtlanmış bir mod yükseltici ve rahatlatıcıdır. Her gün minimum 30 dakika egzersiz yapmaya çalışın. Bunu düzenli hale getirdiğinizde enerjinizi yükselttiğini ve yorgunluk ile savaşmanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz.
Rahatlama tekniği kullanın.
Günlük olarak rahatlama egzersizleri veya meditasyon yapmanız stresinizi azaltır ve size neşe ile iyilik hali verir. Yoga, derin nefes alma, aşamalı kas gevşetme veya farkındalık egzersizini deneyin.
İyi yemek yemeye gayret edin.
Taze meyve, sebze, protein ve sağlıklı yağlar ile beslenin. Şeker ve kafeinin aksine (onlar ani bir yükselme ve ani bir düşmeye neden olur) bu yemekler size düzenli enerji sağlayacaktır.
Uykuyu ihmal etmeyin.
Birçok kişi ihtiyacı olduğunu düşündüğünden daha fazla uykuya ihtiyaç duyar (genellikle 8 saat civarı). Eğer uykunuzu alamazsanız modunuz, enerjiniz, verimliliğiniz ve stresle baş etme kapasiteniz düşer.
Kaynak
Bir önceki yazımız olan İyi Bir Evlilik için “9 Psikolojik Görev” başlıklı makalemizde çiftler arasındaki sorunları aşmak, evliliği korumak ve evliliği kurtarmak hakkında bilgiler verilmektedir.