Evden ayrılamadığımız bu süreç içerisinde maruz kaldığımız stres nedeniyle oluşan yoğun ve istenmeyen olumsuz duygular, gece – gündüz demeden düzensiz yemek yeme davranışlarında artış yaratabilmektedir. Yiyecek seçimlerinde özellikle karbonhidrat ve yağ içeriklerine olan eğilim tesadüf değildir. Hissedilen stres ile vücut kendini tehdit altında hissettiği zaman enerji depolamak için şekere ve yağa yönelme ihtiyacı hissetmektedir. Bu süreç, beden stresörün varlığını algıladığı andan itibaren başlar.
Günlük hayatta stres yaşamın temel parçasıdır. Ancak yaşanılan bu zorlu zaman zarfında günlük yaşamımızda oluşan belirgin değişiklikler, gıda kaynaklarına erişimin devamlılığının olup olmayacağı, ilerleyen zamanlar için bu kaynakların maliyetini karşılama konusundaki endişeler, gündemde var olan belirsizlikler, enfekte olma korkusu gibi birçok konu hakkında yoğun strese maruz kalmaktayız. Bu nedenle biz duygularımızla başa çıkmaya çalışırken bedenimiz de bir yandan yaşadığı stres için beynimize tehlike ve korunma ihtiyacıyla ilgili sinyaller göndermekte ve devamında stresi ortadan kaldırmak, azaltmak ya da başa çıkmak için spesifik sempatik sinir sistemi ve hormonal tepkiler ortaya çıkartmaktadır. Vücudumuzda meydana gelen bu değişiklikler sonucu bazı hormonal dengesizlikler oluşmakta ve stres ile başa çıkmak için vücudumuzun enerjiye ihtiyacı artmaktadır. İşte bu nedenle özellikle yağ ve karbonhidrat tüketimi artış göstermekte ve yeme atakları ortaya çıkmaktadır.
Evden ayrılamadığımız bu süreçte sosyal medya üzerinden evde kendimizi nasıl meşgul edeceğimize dair birçok öneri paylaşılmaktadır. Spor yapmak, her gün için belli rutinler oluşturmak, hobiler geliştirmek, pozitif kalabilmek gibi önerileri düzenli takip eden, fakat bu önerilere uymakta güçlük çeken, yemeyi kontrol etmesi gerektiğini düşündüğü halde daha çok yiyen kişiler sonrasında genellikle yoğun bir suçluluk duygusu hissetmektedirler. Tam olarak burada bir kısır döngü başlamaktadır. Suçluluk duygusunun rahatsız edici yükünden kurtulmak için yemeğe çok sığınmak, yedikten sonra tekrar suçlu hissetmek sonra tekrar yemek gibi bir döngü içinde dönüp durulmaktadır.
Evde Kalınan Sürede Beslenmenizi Nasıl Kontrol Altına Alabilirsiniz ?
1.Gündem hakkında bilgi alımınızı sınırlandırın.
Bu konuda zorlanacağınızı düşünüyor iseniz 2. Dünya Savaşında sosyal medyanın var olduğunu hayal ederek oradaki insanların sürekli güncel bilgilerle karşı karşıya kaldıklarını düşünün. Bu kadar rahatsız edici bilgiler ile büyük olasılıkla onlar da başa çıkamazlardı. Gündemden haberdar olmak oldukça önemlidir ancak bunun süresi ve yoğunluğu olumsuz etkiler yaratabilir.
2. Küçük seçimler yapın.
Her gün bir kahve yapmak gibi küçük seçimler ile kontrol ve karar verme becerinizi arttırın. Gün içinde bu seçimlere uyun. Bu seçimlere sadık kaldıkça ilerleyen günlerde artan kontrol hissi sizi daha da güçlendirecektir.
3.Yemek planı oluşturun.
Bu süre zarfında uymanız gereken yeni normalleriniz adına oluşturacağınız günlük planlarınıza beslenme düzeniniz için de plan ekleyin. Oluşturmuş olduğunuz programa bağlı kalarak planlı hareket etmek üzerinizde var olan kaygı hissini azaltırken bir yandan da rutine dönüşerek düzenli beslenme alışkanlığı kazanmanıza olanak sağlayacaktır.
4.Egzersiz rutinlerinizi eve uyarlayın.
Dışarı çıkmanın güvenli olmadığı şu günlerde evinizden çıkmadan da aktif bir yaşam sürdürmek sizin elinizde. Sosyal medya aracılığı ile birçok spor hocası çevrimiçi yayınlar paylaşmakta, Youtube ve diğer video sağlayıcı web sitelerinde binlerce video bulunmakta. Siz de evinize yeni egzersiz rutinlerine adapte olmak için teknolojik imkanlardan yararlanabilirsiniz.
5.Duygusal temelli açlık hissini fark edin.
Duygularınızın farkında olun ve neden yediğinizi düşünün. Yapılan birçok çalışma yoğun ve rahatsız edici duyguların yeme davranışı eğilimini arttırdığını söylemektedir. Bu nedenle anlık yemek yeme ihtiyacı hissettiğinizde önce kendinize bir durma ve düşünme anı tanıyın. Kendinize nasıl hissettiğinizi sorun ve duygularınızın sizi yönlendirip yönlendirmediğini fark edin. Mümkün oldukça duygularınızı tanıyın ve bu duyguların hangi olay veya durumdan sonra ortaya çıktığını keşfedin. Bunları sizi yemek yemeğe yönlendiren tetikleyiciler olarak not alın ve tetikleyicilerinizin farkında olarak bilinçli seçimler yapmaya gayret edin.
Kaynaklar,
- https://psychcentral.com/blog/coping-with-an-eating-disorder-during-the-coronavirus-pandemic/
- https://www.psychologytoday.com/us/blog/naked-truth/202003/how-curb-emotional-eating-during-the-covid-19-pandemic
Bir önceki yazımız olan Korona Virüs : Ev Yaşamında Oluşan Depresif Düşüncelerimiz başlıklı makalemizde corona virüs, depresif düşünceler ve depresyon hakkında bilgiler verilmektedir.