2014-2015 yılları, 2. Dünya savaşını takip eden dönemler mülteci sorununun en yoğun yaşandığı dönemler olarak kayda geçmiştir. Bu dönemden başlayarak günümüze kadar yaklaşık 80 milyon insan devam eden savaşlar ve sıkıntılar nedeniyle ülkesini terk etmek zorunda kalmıştır. En çok mültecinin geldiği ülkelerden biri de Suriye’dir. Türkiye’nin dönemsel politikaları nedeniyle yaklaşık 4 milyon Suriyeli ülkemize sığınmıştır. Bu kişilerin yarısından fazlası 18 yaşın altındaki çocuklardır.
Türkiye’de yapılmış birçok araştırma, Suriyeli kişilere yönelik yaygın bir ön yargı ve olumsuz tutum olduğu sonucuna ulaşmıştır. Bu bağlamda öncelikle ön yargının ne olduğunu tanımlamak gerekir. Ön yargı, gerçekçi bir temele dayanmayan, grubun bir ya da birkaçı ile yaşanan olumsuz bir durumun, grubun tamamına atfedilmesidir. Ön yargılı olunmasının en temel sebebi, karşı tarafın tanınmaması ve doğruluğundan emin olmadan olumsuz görüşlerin paylaşılmasıdır. Ön yargı kolaylıkla açığa vurulur, karşı taraf da bunu hisseder.
Peki Neden Bu Kadar Ön Yargılıyız?
- Basın Unsurları: Televizyon kanalları ve gazeteler başta olmak üzere haber bültenlerinde kullanılan olumsuz ve yargılayıcı dil halk arasında ön yargıların yayılmasında özellikle rol oynamıştır. Yapılmış bir araştırmada, Türk basınında Suriyeli algısını anlamak üzerine en çok okunan 5 gazetenin 2 yıl içerisindeki mültecilerle ilgili haberlerine bakılmıştır. Bu dönem içerisinde yapılmış toplam 147 haberde dilin kullanımı incelenmiştir. Sığınmacılar bu haberlerde bir yandan zavallı, güçsüz, problemli ve yoksul olarak tanımlanırken diğer yandan kaçak, suçlu, hırsız, katil, asi, tecavüzcü, suç işleme potansiyeli olan ve ülkeye maddi yük ve sıkıntı getiren kişiler olarak gösterilmiştir. Ayrımcı ve ötekileştirici söylemin nasıl meşrulaştırıldığının farkında olmak gerekir. Basındaki nefret söylemi aracılığı ile Suriyeli sığınmacılara yönelik baskı, hâkimiyet, toplumsal yaşamdan dışlanma ve zorbalık giderek yaygınlaşmaktadır.
- Sosyal Medya: Sosyal medya günümüzde linç kültürü denen bir kavramı oluşturmuştur. Twitter, Instagram gibi çok kullanıcısı olan platformlarda sıklıkla nefret söylemleri sergilenmektedir. ‘Suriyeliler’, ‘Mülteciler’ gibi kelime etiketleriyle yapılan aramalarda, çok sayıda hoşgörüsüzlük ve nefret söylemi içeren içerik bulunmuştur. Kişiler genellikle kendi rahatsız oldukları durumları, sosyal yaşamdaki zorlukları, ekonomik buhranları ve politik sıkıntıları göçmen gruba atfetmekte ve rahatsızlıklarını onları nefret objeleri haline getirerek ifade etmektedir. Bu tür olumsuz yargıların pek çoğunun sebebi ise mültecilerle ilgili bilgilere ulaşılan kaynakların sorunlu olmasıdır.
- Doğru Bilinen Yanlışlar: Halk arasında Suriyeliler’e ayrımcılık olarak kabul edilen ve nefreti tetikleyen bazı bilgiler, aslında doğru değildir. Bu bilgilere erişim dolaylı yollardan sağlandığı ve bilgiyi alan kişi sorgulamadan kabul ettiği için halk içerisinde yanlış bilgilerden oluşan bir iletişim ağı oluşmuştur. Gerçek dışı olan, kulaktan kulağa yayılan bu bilgiler, mültecilere karşı nefret söylemlerini beslemektedir. Aşağıdakilerden bazıları Suriyeli sığınmacılar hakkında doğru kabul edilen yanlışlara örnektir:
- Suriyeliler istedikleri üniversiteye koşul olmaksızın girebiliyor: Bu bilgi sonucunda Türkiye’deki öğrenciler ve aileleri eğitim konusunda büyük haksızlıklar yapıldığı kanısına varmıştır. Ancak işin aslı odur ki; diğer yabancı uyruklu öğrencilerden farksız bir şekilde Suriyeliler de belirlenen şartlar kapsamında yatay geçiş yaparak ya da sınavlara girerek eğitim alabilmektedir.
- TOKİ evleri Suriyelilere bedava veriliyor: Bu konuda hem cumhurbaşkanı hem de TOKİ başkanı tarafından yapılan açıklama, bu evlerin kolay ödeme fırsatları ile sığınmacılara verilebileceğini ifade etmektedir.
- Suriyelilere kira yardımı yapılıyor: Bu durum ile ilgili valilikler tarafından yapılan açıklama, kamp dışında yaşayan sığınmacı ailelere 250 TL civarında barınma yardımı yapıldığı, bu miktarın illere göre değişkenlik gösterebildiği yönündedir.
- Suriyeliler bütün sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanabiliyor:“Geçici Koruma Yönetmeliğine göre, Suriyeli sığınmacılar kayıt yaptırdıktan sonra kamplarda veya kamp dışında temel ve acil sağlık hizmetlerinden ücretsiz faydalanabilmektedir. İlaçların katkı payları ise illere göre değişkenlik gösterecek şekilde alınmaktadır.
Sonuç olarak, ön yargılarımızı besleyen birçok konu bilgi eksikliklerinden ya da halk arasında paylaşılan nefret söylemlerinden kaynaklanmaktadır. Bu konularda duyarlı olmak bu ön yargıları aşmak için ilk adımdır.
Kaynaklar
https://www.researchgate.net/publication/324834708_Gocmenlere_Yonelik_Onyargi_Arastirmasi
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/440256
http://www.ktu.edu.tr/dosyalar/iletisimarastirmalari_b32d2.PDF
Bir önceki yazımız olan Stres ile Baş Etmek : Farkındalık & Gevşeme başlıklı makalemizde beden taraması, bilinçli farkındalık ve farkındalık meditasyonu hakkında bilgiler verilmektedir.